YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9824
KARAR NO : 2023/658
KARAR TARİHİ : 14.02.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/462 E. 2016/391 K.
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.05.2016 tarihli ve 2013/462 Esas, 2016/391 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 157 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesi, 53 üncü maddesi ve 58 inci maddesi uyarınca 1 yıl 6 ay hapis ve 1.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özet olarak; sanığın hükmü yasal süre geçtikten sonra 02.09.2022 tarihinde temyiz ettiğinden, eski hale getirme ve temyiz inceleme başvurusunun 5320 sayılı Kanun’un 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesi ile değişik 8 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317 inci maddesi uyarınca reddine karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık gerekçeli kararın kendisine usulüne uygun tebliğ edilmediğini belirterek kararı gerekçesiz olarak temyiz etmiştir.
III. GEREKÇE
A. Tebliğname Yönünden
Sanığın adresi tespit edilemediğinden bahisle yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünün sanığa Resmi Gazete ile ilan edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 29 uncu maddesinde, “ilan alakalının ıttılaına en emin bir şekilde vasıl olacağı umulan ve varsa ayrıca tebliği çıkaran merciin bulunduğu yerde intişar eden birer gazetede yapılır” hükmü mevcut olup bu düzenleme karşısında, kolayca ulaşma ve tebligatı öğrenme olanağını kısıtlayan Resmi Gazete yoluyla yapılan ilanen tebligatın usulsüz olduğu, sanığın öğrenme üzerine 02.09.2022 tarihinde öne sürdüğü temyiz isteminin kanunî süresinde olduğu belirlenmekle, Tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.
B. Sanığın Temyiz Sebepleri Yönünden
Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254 üncü madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünün B bendinde açıklanan nedenle İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.05.2016 tarihli ve 2013/462 Esas, 2016/391 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden başkaca yönleri incelenmeyen hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.02.2023 tarihinde karar verildi.