Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2022/7814 E. 2023/3586 K. 04.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/7814
KARAR NO : 2023/3586
KARAR TARİHİ : 04.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin mahkemece yasa yoluna başvurma süresinin bildirimindeki yanıltma nedeniyle süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.02.2017 tarihli ve 2016/248 Esas ve 2017/44 Karar sayılı bozma üzerine verilen kararı ile; sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis ve 1.240,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.

2. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.02.2017 tarihli ve 2016/248 Esas ve 2017/44 Karar sayılı bozma üzerine verilen kararının, sanıklar müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin, 20.04.2021 tarihli ve 2017/34749 Esas, 2021/4526 Karar sayılı ilâmıyla;
“Sanıkların savunmaları, katılan, müşteki ve tanıkların beyanları, bilirkişi raporu ile dosya kapsamından, sanıkların katılan … ve Müşavirlik isimli şirkette liman operasyon görevlisi olarak çalıştıkları, farklı tarihlerde şirketin müşterileri adına TCDD İzmir Liman İşletmesi’nden aldıkları gümrük hizmetleri nedeniyle müşteriler adına yapılan tahakkuk belgeleri üzerinde ek hizmetler yazıp tahrifat yaparak katılan şirketten gerçek fatura bedelinden fazla parayı uhdelerine geçirmiş oldukları anlaşılmakla, sanıklar ile katılan şirket arasında hizmet ilişkisi bulunması karşısında; sanıkların eylemlerinin hükümlerden sonra 24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma kapsamında kalan ve TCK’nın 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeyerek suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hükümler kurulması,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.12.2021 tarihli ve 2021/167 Esas ve 2021/439 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 155 inci maddesinin ikinci fıkrası, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi, 50 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 inci maddesi uyarınca 6.900,00 TL ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık … müdafinin temyizi; sanık …’a atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, mahkûmiyet hükmünün bozularak beraatine karar verilmesi gerektiğine,
2. Sanık … müdafinin temyizi; sanık …’ya atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, eksik araştırma ile verilen mahkûmiyet hükmünün bozularak beraatine karar verilmesi gerektiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanıkların, katılan … ve Müşavirlik isimli şirkette liman operasyon görevlisi olarak çalıştıkları sırada şirketin müşterileri adına TCDD İzmir Liman İşletmesi’nden aldıkları gümrük hizmetleri nedeniyle onlar adına yapılan tahakkuk evrakı üzerinde ek hizmetler yazıp sanki bu ilaveleri işletme memurları olan müştekiler … ve … tarafından yapılmış gibi onların adına sahte kaşelerini basıp imza atarak katılan şirket tarafından ödenmesi gereken bedeli daha fazla gösterdikleri, böylece katılan şirketten ödenmesi gerekenden daha fazla bedeli alıp uhdelerine gerçirmek suretiyle atılı suçu işlediklerinden bahisle kamu davası açılmış olduğu anlaşılmıştır.
2. Sanıkların savunmalarında atılı suçlamayı kabul etmedikleri görülmüştür.
3. Mahkemesince, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilmiştir.
4. Sanıkların üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun 7188 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü ve 254 üncü maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdi edildiği ancak uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenmiştir.
5. Mahkemesince sanıklar hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun sübut bulduğu kabul edilerek temyiz incelemesine konu mahkumiyet hükümleri kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
1. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.12.2021 tarihli ve 2021/167 Esas ve 2021/439 Karar sayılı sayılı kararında, katılan,müşteki ve tanıkların beyanları, bilirkişi raporu, sanıkların savunmaları ile dosya kapsamından sanıklar hakkında atılı suç yönünden mahkûmiyet hükümleri kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Mahkemece atılı suçtan hapis cezası yönünden hüküm kurulurken 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca arttırım yapılarak belirlediği 1 yıl 3 ay hapis cezasına aynı Kanun’un 62 nci maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim sonucunda 1 yıl 15 gün hapis cezası belirlemesi gerektiği gözetilmeden hesap hatası yapılarak 11 ay 15 gün hapis cezası belirlenmek suretiyle eksik hapis cezası belirlenmiş olması ve aynı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca adli para cezasına çevrilerek eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
4. Sanık hakkında kurulan hükümlerde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin, hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni bir sonucu olarak uygulanan hüküm olup atılı suç nedeniyle sanıklar hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlardan adli para cezasına çevrilmiş olması nedeniyle Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesine ilişkin eleştiri dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.12.2021 tarihli ve 2021/167 Esas ve 2021/439 Karar sayılı kararına yönelik sanıklar müdafilerinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasından 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasına ilişkin paragrafın çıkartılması suretiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

04.05.2023 tarihinde karar verildi.