YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/7116
KARAR NO : 2023/3289
KARAR TARİHİ : 26.04.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Beraat
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.06.2015 tarihli ve 2013/493 Esas, 2015/190 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararları verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanlar vekilinin temyizi ; suçun sübut bulduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın, keşidecisi katılanlara ait olan … Tekstil Ltd. Şirketi olarak gözüken lehdar hanesi boş Yapı Kredi Bankası Samanpazarı Şubesine ait 31.12.2012 tarihli ve 5.000,00 TL bedelli çalıntı çeki bir şekilde ele geçirip Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1753 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine koyduğu iddia edilmiştir.
2. Sanık, çeki … isimli … Tekstil adına hareket eden bir kişiden sattığı ürünler karşılığı başka çeklerle birlikte aldığını, …’un sadece dağıtım yapıp vergiye tabi olmaması sebebiyle çekleri bu şekilde verdiğini, güvene dayalı olarak bu çeki kendisinden doldurulmuş halde aldığını, … Tekstilin de sözkonu çekin … aracılığıyla kendisine geldiğini bildiğini, çekin karşılığı çıkmayınca icra takibine koyduğunu, alışveriş karşılığı fatura kesmediğini savunmuştur.
3. Suça konu çekin keşidecisi şirket yetkililerinin tanık olarak alınan beyanlarında suça konu çekin aralarındaki ticari ilişki sebebiyle katılanlar … ve …’e verildiğini, sonrada çekin katılanlardan çalındığını duyduklarını, sanığın aleyhlerine başlattığı icra takibi sonucu çek bedelini ödemek zorunda kaldıklarını, sanığın savunmasında geçen … isimli kişiyi tanımadıklarını beyan etmişlerdir.
4. Mahkemesince suça konu çek duruşmaya getirtilerek incelenmiş ve özelliklerinin duruşma tutanağına geçirildiği belirlenmiştir.
5. Mahkemece; çek üzerinde keşideci bölümündeki imzanın ve çekin ön yüzündeki diğer yazıların sanığın eli ürünü olmadığı, sanığın bu çeki … isimli … Tekstil adına hareket eden bir kişiden sattığı ürünler karşılığı aldığını savunduğu, her ne kadar …’un beyanları alınmamış bulunsa da, katılan …’ın iş karşılığı … Tekstilden imzalı şekilde aldığı çekleri minibüste çaldırdığını duruşmada söylediği, ancak çekin çalındığı iddiası ile şikâyetçi olduğu tarih olan 05.06.2012 tarihinden sonra çeklerin 31.12.2012 tarihinde düzenlendiğinin anlaşıldığı ve bu durumun hayatın olağan akışına uygun olmadığı, çekin arka yüzünde bulunan ciro yazı ve imzasının sadece sanığa ait olduğu ve bu çekin bir ticari ilişki nedeniyle sanığın eline geçme durumunun söz konusu olabileceği gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin sanığın 24.04.2014 tarihinde alınan savunması olduğu ve bu tarihten temyiz inceleme tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
B. Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Gerekçeli karar başlığında 30.12.2012 olarak gösterilen suç tarihinin icra takibi başlatılan tarih olan 25.01.2013 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın, suça konu çalıntı çeki, bir şekilde ele geçirdikten sonra çekin lehdar hanesine kendi adını yazarak keşideci şirket aleyhine icra takibi başlattığı iddia olunan olayda; suça konu keşidecisi … Tekstil Gıda İnş.Otomotiv şirketi olan 31.12.2012 keşide tarihli ve 5.000,00 TL bedelli çekin, lehdar kısmı boş olarak keşideci şirket tarafından ticari alışveriş kapsamında katılanlara verildikten sonra çalındığı, katılanların Sincan Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/12022 soruşturma sayılı dosyası ile şikayette bulunduğu, Cumhuriyet Başsavcılığınca somut bir olay veya kişiden bahsedilmediği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, UYAP kayıtlarında yapılan incelemede sanık hakkında Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/93 Esas sayılı dava dosyasıyla yine keşidecisi … Tekstil Gıda İnş.Otomotiv şirketi olan ve katılanlara verildikten sonra çalınan başka bir çeki ele geçirerek ve lehdar hanesi boş olan bu çeke kendi adını yazıp icra takibi başlattığı iddiasıyla resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından konu davası açıldığının anlaşılması karşısında; anılan dava dosyasının akıbetinin araştırılması, temyize konu dosyanın mümkün ise bu dosya ile birleştirilmesi suretiyle tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi anılan dava dosyasının sonuçlandırılarak hükmün kesinleşmiş olması sebebi ile birleştirmenin mümkün olmaması halinde ise, dosyanın temyize konu olayla ilgili kısımlarının denetime imkan verecek şekilde dosya içine alınarak değerlendirme yapılması, somut olayda 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenlerle Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.06.2015 tarihli ve 2013/493 Esas, 2015/190 Karar sayılı kararına yönelik katılanlar vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
B. Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.06.2015 tarihli ve 2013/493 Esas, 2015/190 Karar sayılı kararına yönelik katılanlar vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
26.04.2023 tarihinde karar verildi.