YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/7040
KARAR NO : 2023/1189
KARAR TARİHİ : 02.03.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sapanca Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.04.2014 tarihli ve 2013/110 Esas, 2014/156 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan 213 sayılı Kanun’un 359 uncu maddesinin (b) fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 15.09.2020 tarihli ve 2017/1144 Esas, 2020/4496 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında eksik inceleme ile kurulan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Bozma sonrası, Sapanca Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.04.2022 tarihli ve 2020/392 Esas, 2022/366 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan 213 sayılı Kanun’un 359 uncu maddesinin b bendi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun’un 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, kastının olmadığına, faturaların sahte olduğunu bilmediğine, lehine olan hususların uygulanması gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
Sanığın yargılama konusu eylemi için, 213 sayılı Kanun’un 359 uncu maddesinin (b) fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü, suç tarihinin, sahte faturaların Katma Değer Vergisinde kullanılması nedeniyle 25.01.2010 olduğu ve bu tarihten hüküm tarihine kadar 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden yargılamaya devam edilerek mahkumiyet hükmün kurulması hukuka aykırı görülmüştür.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Sapanca Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.04.2022 tarihli ve 2020/392 Esas, 2022/366 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
02.03.2023 tarihinde karar verildi.