YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/6895
KARAR NO : 2023/5473
KARAR TARİHİ : 21.06.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/434 E.,2022/203 K.
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Tokat 3. Asliye Ceza Mahkemesinin , 27.04.2016 tarihli ve 2015/701 Esas, 2016/278 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Tokat 3. Asliye Ceza Mahkemesinin , 27.04.2016 tarihli ve 2015/701 Esas, 2016/278 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 13.10.2021 tarihli ve 2021/8343 Esas, 2021/8323 Karar sayılı kararı ile aldatma kabiliyeti hususunda gözlem yapılmadan ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığı tartışılmadan eksik incelemeyle hüküm kurulması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. Sivas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.04.2022 tarihli ve 2015/434 Esas ,2022/203 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz isteği; atılı tüm fiiller yönünden zamanaşımı süresinin dolduğu ve zamanaşımı sebebiyle davanın düşmesine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın, sahte müzekkereler düzenleyerek taşınmazı üzerine konulan haczi kaldırtarak satılmasını sağladığı iddia olunmuştur.
2. Sanık bozma öncesi savunmasında, suçunu inkar ettiği ,bozma sonrası savunmasında samimi olarak suçunu ikrar ettiği anlaşılmıştır.
3. Adli Tıp Kurumu ve Ekspertiz raporuna göre, Sivas 3. İcra Müdürlüğünün 2009/7948 Esas sayılı dosyasıda düzenlenmiş ”hacizlerin kaldırılması” konulu müzekkereler üzerinde bulunan bir kısım yazı ve rakamların sanık … eli ürünü olduğu tespit edilmiştir.
4. Suça konu müzekkerelerin dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmiştir.
5. Mahkemece, her üç icra dosyasında da suça konu müzekkerelerin yazılmadığının bildirilmesi, tapu müdürlüğünce sanığın bizzat müzekkereleri getirdiğinin ve onun talebiyle işlem yapıldığının anlaşılması, müzekkereler üzerindeki imza yazı incelemesinde bir kısmındaki yazıların sanığa ait olduğunun belirlenmesi sanığın son duruşmada suçlamaları ikrar ederek müzekkereleri kendisinin hazırlayıp tapu müdürlüğüne teslim ettiğini belirtmesi karşısında; sanığın tam olarak belli olmayan tarihte sahte olarak tanzim ettiği iğfal kabiliyetini haiz icra müdürlüğü müzekkerelerini 07.07.2011 tarihinde tapu müdürlüğüne giderek kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin sabit görülerek temyize konu mahkumiyet hükmü kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
1. Sanık müdafinin, tüm fiiller yönünden zamanaşımı süresinin dolduğu yönündeki temyiz isteği; “5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesine göre “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı, dosya kapsamına göre, suça konu belgelerin farklı tarihte düzenlendiğine dair delil bulunmadığı ve aynı anda katılana verilerek kullanıldığının anlaşılması karşısında; eylemin tek kabulü gerektiği ve suç tarihinde Suça konu belgenin Sivas Tapu Sicil Müdürlüğü’ne ibraz tarihi olan 07.07.2011 tarihi olduğundan sanık müdafinin temyiz isteği yerinde görülmemiştir.
2. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi hususunun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Sivas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.04.2022 tarihli ve 2015/434 Esas ,2022/203 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
21.06.2023 tarihinde karar verildi.