YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/6178
KARAR NO : 2023/6271
KARAR TARİHİ : 19.09.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2018/74 E., 2021/352 K.
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmi onama, kısmi bozma
Hükümden önce 05.08.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun’un 21 inci maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 291 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ve Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına karşı 7 gün olarak öngörülen temyiz süresinin 15 gün olarak değiştirildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay’dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 ila 326 ncı maddelerinin uygulanmasının gerektiği, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca da temyiz süresinin 1 hafta olduğu gözetilmeden temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifadeler kullanılmış olması, kanun yoluna ilişkin süreler konusunda 1412 sayılı Kanun ve 5271 sayılı Kanun’da farklı düzenlemelere yer verilmesi, 7035 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonra temyiz süresi konusunda tereddütler oluşması ve ilk derece mahkemelerince yanıltıcı ifadeler kullanılmasının, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 13.10.2015 tarihli ve 2015/11-120 Esas, 2015/313 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, başvurucuların kanun yolunda yanılmalarına sebep olduğu gibi Anayasa Mahkemesi’nin 09.06.2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/4987) ve 22.09.2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/1382) kararlarına göre bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması nedeniyle sanık müdafiinin temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek ve sanık hakkında hükmolunan ceza miktarları dikkate alınarak sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin 1412 sayılı Kanun’un 318 inci maddesi gereği reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Bozma üzerine yapılan yargılamada; İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.11.2021 tarihli 2018/Esas, 2021/542 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında her üç katılana yönelik eylemleri sebebiyle ayrı ayrı dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 157 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl hapis ve 100,00TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz isteği; sanığın atılı suçları işlemediğine ve hakkında beraat kararıverilmesi gerektiğine ilişkindir.
III.OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın kendisinin İzmir Büyükşehir Belediyesinde müdür olarak çalıştığına inandırıp katılan …’in ruhsatsız evi için ruhsat alacağını söyleyerek 20. 000 TL parasını alıp, katılan …’yı da kendisini belediyede işe yerleştireceğini söyleyerek aldatıp 2.500,00 TL parasını alıp, katılan …’e de icradan ev alıp kendisinin satacağını söyleyerek 15.000,00 TL parasını alıp haksız menfaat sağladığı iddia ve kabul olunmuştur.
2. Sanık, atılı suçlamayı kabul etmemiştir.
3. Dosya kapsamında dinlenen tanıklar katılanların beyanlarını doğrulamıştır.
4. Dosya uzlaştırma bürosuna gönderilmiş, 10.08.2018 tarihli uzlaştırma raporundan sanık ile katılan … arasında uzlaşmanın sağlandığı, sanığın diğer katılanlarla uzlaşmak istememesi nedeniyle uzlaştırma işleminin diğer iki katılan yönünden başarısız olduğu rapor edilmiştir.
5. Mahkeme sanığın atılı suçları işlediğinin kabulü ile her üç katılana yönelik eylem sebebiyle mahkûmiyet kararı vermiştir.
IV. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesinin yirmi birinci fıkrası ve Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 34 üncü maddeleri uyarınca ilk uzlaştırma teklifinin yapıdığı 12.07.2018 ile uzlaştırma raporunun büroya verildiği 08.08.2018 tarihleri arasında zamanaşımının durduğu tespit edilerek yapılan incelemede;
Katılanlar … ve …’ya yönelik eylemleri yönünden;
İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.11.2021 tarihli ve 2018/74 Esas, 2021/542 Karar sayılı kararında, hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
B. Katılan …’e yönelik eylem yönünden
Bozma üzerine dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdi edildiği, 10.08.2018 tarihli uzlaştırma raporundan sanık ile katılan … arasında 1.000,00TL ödenmesi ile karşılıklı uzlaşmanın sağlandığı ve katılan …’ya 25.07.2018 tarihinde sanık tarafından 1.000,00TL ödeme yapıldığının dosya arasında bulunan ve katılanın imzasının bulunduğu uzlaştırma raporundan anlaşıldığı, bu kapsamda katılan … ile sanık arasında uzlaşmanın sağlanmış olduğu, 1136 sanık hakkında uzlaşma nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 253 ve 254 üncü maddeleri uyarınca davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine hükmedilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Katılanlar … ve …’ya yönelik eylemleri yönünden;
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.11.2021 tarihli 2018/74 Esas, 2021/542 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Katılan …’e yönelik eylem yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.11.2021 tarihli 2018/74 Esas, 2021/542 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.09.2023 tarihinde karar verildi.