Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2022/5807 E. 2023/4219 K. 22.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5807
KARAR NO : 2023/4219
KARAR TARİHİ : 22.05.2023

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Hakimliği
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
KARAR : Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddi

Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının 03.12.2020 tarihli ve 2020/37388 Soruşturma, 2020/30074 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Mersin 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 26.02.2021 tarihli ve 2021/864 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 271 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle karar tarihi olan 26.02.2021’de kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 01.06.2022 tarihli ve 2021/17254 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.06.2022 tarihli ve KYB-2022/85921 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.06.2022 tarihli ve KYB-2022/85921 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, müşteki şirketin şikayet dilekçesinde akaryakıt alım satımı ile iştigal ettiği, müşteki şirketten akaryakıt alımına ilişkin yapılan sözleşme kapsamında, akaryakıtın indirme noktasına gönderilmesi için şüphelilere tesliminin yapıldığı, ancak belirtilen akaryakıtın indirme noktasına götürülerek teslim edilmediğini iddia ettiği,
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının 03/12/2020 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında, şüphelinin suçlamayı kabul etmediği, bilgi sahibi olarak ifadesi alınan firma yetkilisinin söz konusu akaryakıtın Mersin ilinde bulunan deposuna teslim ettiğini beyan ederek şüphelinin ifadesini doğruladığının belirtildiği,
Müştekinin itiraz dilekçesinde şüpheliler hakkında yapılan şikayetten sonra yeni vakıaların ortaya çıktığını, şüpheliler ile birlikte bir şüpheliler grubunun müşteki şirketin de aralarında bulunduğu başka şirketlere yönelik organize şekilde dolandırıcılık yaptıklarının anlaşıldığını, halen 2020/37369 soruşturma sayılı dosya ile soruşturmanın devam ettiğini, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen dosyanın bu dosya ile birleştirilmesi gerektiğini, bu nedenle kararın kaldırılmasını talep ettiği,
Bu nedenle müşteki vekilinin dilekçesinin ekinde Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/37369 soruşturma sayılı dosyasındaki müşteki firma yetkilisine ait ifade tutanaklarını da sunduğunun anlaşılması karşısında, anılan soruşturma dosyası celp edilip incelenerek sonucuna göre şüphelilerin durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.“
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun‘un 160 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında; Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlayacağı, maddî gerçeğin araştırılması ve … bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlü olduğu belirlenmiştir.
2. 5271 sayılı Kanun’un, “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” başlıklı 172 nci maddesinin birinci fıkrası;
“(1) Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz …, süresi ve mercii gösterilir.
…“
Şeklinde düzenlenmiştir.
3. 5271 sayılı Kanun’un, “Cumhuriyet savcısının kararına itiraz” başlıklı 173 üncü maddesinin inceleme konusu ile ilgili olan birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarında;
“(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3)(Değişik: 18/6/2014-6545/71 md.) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik: 25/5/2005 – 5353/26 md.) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
…“
Hükümleri yer almaktadır.
4. Kanun‘da yer alan düzenlemelerden de görüleceği üzere; Cumhuriyet savcısı, suçun işlenip işlenmediğinin tespiti bakımından hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açmalı, aksi halde 5271 sayılı Kanun’un 172 nci maddesi gereğince kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermelidir.
5. Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen Sulh Ceza Hakimliği, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
6. Bu kapsamda inceleme konusu soruşturma dosyası değerlendirildiğinde; MSAY İnşaat Tic.Ltd.Şti. tarafından, şikâyetçi … Akaryakıt Gıda İnş.San.Tic.Ltd. Şti.den şüpheli aracılığı ile alınan akaryakıtın, sevk edilmesi gereken yere teslim edilmeyip bir başka yere götürüldüğü ve bu akaryakıtın harici olarak piyasaya sürüldüğü iddiasına yönelik olarak başlatılan soruşturma neticesinde; “…müştekinin soyut iddiasından başka CMK’nun 170/2 maddesi anlamında kamu davasının açılması için şüpheyi haklı kılacak yeterlilikte ve kuvvette delil, iz, … ve emarenin bulunamadığı…” gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; itiraz dilekçesi ve ekinde sunulan belgeler incelendiğinde, “…MSAY İnşaat Tic.Ltd.Şti.’nin en başından beri indirimli olarak aldığı akaryakıtı denetim dışı bir şekilde petrol piyasası mevzuatının öngördüğü usul dışında akaryakıt almak isteyen petrol istasyonlarına satışını kararlaştırdığı ve şikâyetçi şirkete ihale aldıklarını, şantiyelerde kullanacaklarını söyleyerek fazla miktarda akaryakıt satın alıp, bir kısım ödemeleri eksiksiz yerine getirdikleri, nakliye için bir kısım şüphelilerin mülkiyetinde bulunan araçları temin ettikleri ancak araçları başka yerlere yönlendirerek ve herhangi bir izin almadan, aldıkları akaryakıtı başka istasyonlara teslim ettikleri, … kazandıktan sonra şikâyetçi şirketten alınan akaryakıtın ücretinin ödenmediği, bununla ilgili Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının değişik soruşturma numaralı dosyaları ile yürütülen soruşturmaların birleştirilerek 2020/37369 soruşturma sayılı dosyası ile yürütüldüğü, bu dosyanın da birleştirilmesinin gerektiği…” nin belirtilmesi karşısında; bahse konu soruşturma dosyasının getirtilerek tüm delillerin incelenmesi, gerekirse birleştirme hususunun düşünülmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma neticesinde verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine karar verilmesi Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Mersin 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 26.02.2021 tarihli ve 2021/864 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.05.2023 tarihinde karar verildi.