Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2022/5660 E. 2023/3891 K. 15.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5660
KARAR NO : 2023/3891
KARAR TARİHİ : 15.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.06.2016 tarihli ve 2013/605 Esas, 2016/541 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 157 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları (sanık … hakkında ayrıca 58 … maddesinin altıncı fıkrası) uyarınca 3’er yıl hapis ve 10.000,00’er TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına (sanık … hakkında ayrıca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine) karar verilmiştir.
2. İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.06.2016 tarihli ve 2013/605 Esas, 2016/541 Karar sayılı kararının sanık … ve müdafii, sanık … ve müdafii, sanıklar … ve … müdafii, sanık … müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin 14.06.2021 tarihli ve 2021/5384 Esas, 2021/7067 Karar sayılı kararı ile “Sanıklara yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. Bozma üzerine İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.12.2021 tarihli ve 2021/567 Esas, 2021/1267 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 157 nci ve 62 nci maddelerinin birinci fıkraları, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları (sanık … hakkında ayrıca 58 … maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları) uyarınca 2 yıl 1’er ay hapis ve 8.320,00’şer TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına (sanık … hakkında ayrıca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine) karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanıklar …, … ve …’in temyiz istekleri; hükümlerin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
2. Sanıklar …, …, … ve … müdafiinin temyiz isteği; hükümlerin usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanıkların atılı suçu işlediklerine ilişkin her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına, tüm sanıklar hakkında ayrım yapılmadan aynı cezanın tayin edildiğine, hangi sanığa hangi eyleminden dolayı ceza verildiğinin açıklanmadığına, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğuna, delillerin takdirinde hata edildiğine, sanıkların beraatlerine karar verilmesi talebine ilişkindir.
3. Sanık … müdafiinin temyiz isteği; hükmün usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına, tüm sanıklar hakkında ayrım yapılmadan aynı cezanın tayin edildiğine, hangi sanığa hangi eyleminden dolayı ceza verildiğinin açıklanmadığına, suçun ve cezanın şahsiliği ilkesinin ihlal edildiğine, sanığın diğer sanıkların eylemine katılmadığına, kabul anlamına gelmemekle beraber sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesi gereğince yardım eden sıfatıyla ceza verilmesi gerektiğine, alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayini gerekçesinin açıklanmadığına, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanığın beraati gerektiğine, suç kastının bulunmadığına, lehe olan hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Mahkemece; katılan …’nın oğlu olan diğer katılan …’yı evlendirmek istediği ve kız aradığı, bu sırada kendisini çevreye … … olarak tanıtan sanık … ile tanıştığı, durumu anlatıp yardım istediği, …’ın da diğer sanıklar ile görüşerek fikir ve eylem birliği içerisinde katılanları dolandırmaya karar verdikleri, sanık …’i katılan … ile evlendireceklerini ifade ederek atılı suçu işlemek amacıyla sanık …’nin evinin gelin adayı sanık …’in evi gibi hazırlandığı, sanık …’in sanık …’in annesi rolünü, hakkındaki soruşturma evrakı tefrik edilen ve … ismini kullanan … isimli şahsın babası rolünü oynadıkları, suç tarihinde katılanlar ile tanıklar H.O., R.K., A.A., A.O.A.nın E.E.nin yönetimindeki araçla Bursa ilinden İzmir iline söz konusu eve giderek sanık …’in babası rolünü oynayan şahıstan …’i istedikleri, sözde nişan töreni yapılmasından sonra 10.000,00 TL değerinde ziynet eşyası ile 2.000,00 TL paranın … ve …’e verildiği, diğer sanıkların da olay yerinde bulundukları, katılanlar ile sanıklar … ve …’in tanıklarla birlikte alışveriş yapmak amacıyla Konak’ta bulunan Kemeraltı Çarşısına gittikleri, burada alışveriş yaptıkları sırada sanıklar … ve …’in katılanları kandırarak yanlarından ayrıldıkları, temin edilen menfaatleri paylaşmak amacıyla sanıkların tekrar aynı evde buluştukları, para ve ziynet eşyalarını paylaştıktan sonra bu evden ayrıldıkları, ziynet eşyalarının bir kısmının sanıklardan ele geçirildiği ve katılanlara iade edildiği, ancak bir kısım ziynet eşyaları ile paraların iade edilmediği, katılanların karşılanmayan maddi zararlarının bulunduğu ve kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına muvafakatlarının olmadığı, bu nedenle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı, bu şekilde sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde katılanları hile ile kandırarak kendilerine yarar sağladıkları ve üzerlerine atılı dolandırıcılık suçunu fikir ve eylem birliği içerisinde işledikleri anlaşıldığından, kastlarının yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş şekli ve özellikleri, işlendiği yer ve zaman nazara alınarak temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
2. Sanıkların üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedikleri belirlenmiştir.
3. Kolluk güçlerince tanzim olunan tutanaklar, katılanların ve tanıklar H.O., R.K., A.A., A.O.A.nın beyanları, sanıkların adlî sicil kayıtları dava dosyasında mevcuttur.
4. Bozma ilamı uyarınca uzlaştırma prosedürünün tatbik edildiği ancak uzlaşmanın sağlanamadığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Sanık … hakkında tekerrüre esas alınan Manisa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/422 Esas ve 2010/478 Karar sayılı ilamına konu 5237 sayılı Kanun’un 157 nci maddesinin birinci fıkrasındaki dolandırıcılık suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesi gereğince uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla, 5237 sayılı Kanun’un 2 ve 7 nci maddeleri de gözetilerek, sanık hakkında tekerrüre esas alınan hükme ilişkin uzlaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı Mahkemesinden sorularak sonucuna göre 5237 sayılı Kanun’un 58 … maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
2. Mahkemenin gerekçesine olay ve olgular kısmının (1) numaralı paragrafında yer verildiği üzere mahkûmiyet hükümlerinin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar …, …, …, … ve müdafii ile sanık … müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.12.2021 tarihli ve 2021/567 Esas, 2021/1267 Karar sayılı kararında sanıklar …, …, …, … ve müdafii ile sanık … müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıklar …, …, …, … ve müdafii ile sanık … müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

15.05.2023 tarihinde karar verildi.