YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4342
KARAR NO : 2023/3897
KARAR TARİHİ : 15.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel evrakta sahtecilik
KARAR : Arşiv kaydının silinmesi
Hükümlünün arşiv kaydının silinmesine dair Üsküdar 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.04.2008 tarihli ve 1997/258 Esas, 1997/577 Karar sayılı ek kararının, temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 21.04.2022 tarihli ve 2021/15821 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 27.05.2022 tarihli ve KYB-2022/67050 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 27.05.2022 tarihli ve KYB-2022/67050 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2. maddesinin, suç tarihi itibarıyla bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki kayıtlar hakkında, silmeye ilişkin koşulları düzenlediği, mülga 3682 sayılı Adlî Sicil Kanunu’na göre süre yönünden silinme koşulu oluşan ve silinmesi mümkün olan suçlara ilişkin adlî sicil kayıtlarının Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce oluşturulan komisyonca adlî sicil kaydından çıkartıldığı, madde metinlerinde “affa uğramış olsalar bile” ibaresi bulunan başta Anayasanın 76. maddesi ile özel kanunlarda (2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanunu’nun 11. maddesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesi, 6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkındaki Kanun’un 7. maddesi, 357 sayılı Askeri Hakimler Kanunu’nun 1. maddesi vb. gibi) sayılan suç ve cezaların ise 5352 sayılı Kanun’un 10. maddesine istinaden istenildiğinde verilmek üzere arşiv kaydına alındığı, aynı Kanun’un 6290 sayılı Kanunla değişik 12. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde sayılan şartların gerçekleşmesi halinde silinebildiği, bu bağlamda sanığın adlî sicil kaydına konu mahkûmiyetinin henüz bu kapsamda bulunmadığı, silme işlemine tâbi suçun 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinde sayılan suçlardan olduğu ve mevzuat gereği adlî sicil kaydından silinemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1.Karar tarihinde yürürlükte bulunan 5739 sayılı Kanun ile değişik 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 12 nci maddesi; “(1) Arşiv bilgileri, ilgilinin ölümü üzerine ve her halde kaydın girildiği tarihten itibaren seksen yılın geçmesiyle tamamen silinir. (2) Fiilin kanunla suç olmaktan çıkarılması halinde, bu suçtan mahkûmiyete ilişkin adlî sicil ve arşiv kayıtları, talep aranmaksızın tamamen silinir. (3) Kanun yararına bozma veya yargılamanın yenilenmesi sonucunda verilen beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının kesinleşmesi halinde, önceki mahkûmiyet kararına ilişkin adlî sicil ve arşiv kaydı tamamen silinir.” ve geçici 2 nci maddesi ise; (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce toplanmış olsun veya olmasın, suç tarihi itibarıyla bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanuna göre süre yönünden silinme koşulu oluşanlar silinir; diğer kayıtlar için bu Kanun hükümlerine göre işlem yapılır. Anayasanın 76 ncı maddesi ile özel kanun hükümleri saklıdır. (2) Birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan hükmün esasen vâki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak, Anayasanın 76 ncı maddesi ve özel kanunlarda sayılan suç ve mahkûmiyetler dışındaki kayıtlar için ilgilinin, Cumhuriyet Başsavcılığının veya Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün talebi üzerine hükmü veren mahkemece veya talep edenin bulunduğu yer asliye ceza mahkemesince arşiv kaydının silinmesine karar verilir.”
Şeklinde düzenlenmiştir.
2. 6290 sayılı Kanun ile değişik 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında; “Adlî sicildeki bilgiler; a) Cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması, b) Ceza mahkûmiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikayetten vazgeçme veya etkin pişmanlık, c) Ceza zamanaşımının dolması, d) Genel af, Halinde Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinerek, arşiv kaydına alınır.”, aynı Kanun’un 12 nci maddesinin birinci fıkrasında; “Arşiv bilgileri; a) İlgilinin ölümü üzerine, b) Anayasanın 76 ncı maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren; 1. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla onbeş yıl geçmesiyle, 2. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın otuz yıl Geçmesiyle, c) Diğer mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle, tamamen silinir” ve geçici 2 nci maddesinde ise; “(1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce toplanmış olsun veya olmasın, suç tarihi itibarıyla bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanuna göre süre yönünden silinme koşulu oluşanlar silinir; diğer kayıtlar için bu Kanun hükümlerine göre işlem yapılır. (Mülga ikinci cümle: 5/4/2012-6290/3 md.)(2) (Değişik: 5/4/2012-6290/3 md.) Bu Kanunun yayımı tarihinde, Anayasanın 76 ncı maddesi ile bazı özel kanunlarda yer alan ve bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından, arşive alınan veya şartları oluştuğu halde ya da henüz şartları oluşmadığı için arşive alınmayan kayıtlar hakkında 12 nci maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır. (3) (Ek: 5/4/2012-6290/3 md.) İkinci fıkrada sayılanlar dışında, birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar 3682 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan mahkûmiyetin esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinir.
“
Hükümleri yer almaktadır.
3. Bu kapsamda inceleme konusu dosya değerlendirildiğinde; Üsküdar 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.07.1997 tarihli ve 1997/258 Esas, 1997/577 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında özel evrakta sahtecilik suçundan 765 sayılı Kanun’un 345 inci, 59 uncu ve 647 sayılı Kanun’un 4 üncü maddeleri uyarınca 3.000.000 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, 10.07.1997 tarihinde kesinleşmesi sonrası, hükümlünün talebi üzerine Mahkemenin 07.04.2008 tarihli ek kararı ile arşiv kaydının silinmesine karar verildiği anlaşılmış ise de; hükümlünün arşiv kaydında yer alan özel evrakta sahtecilik suçunun, Anayasa’nın 76 ncı maddesinde sayılan suçlardan olup, karar tarihi itibarıyla silinme koşulları oluşmadığından, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Üsküdar 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.04.2008 tarihli ve 1997/258 Esas, 1997/577 Karar sayılı ek kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
15.05.2023 tarihinde karar verildi.