Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2022/34 E. 2022/15008 K. 26.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/34
KARAR NO : 2022/15008
KARAR TARİHİ : 26.09.2022

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 28.10.2021 tarih ve 2021/16452 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 08.12.2021 tarih ve KYB-2021/133993 sayılı ihbarname ile;
Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık, kamu görevlileri ile ilişkisi olduğundan bahisle bir işin gördürülebileceği vaadiyle dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından şüpheliler …, … ve … haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 09/06/2020 tarihli ve 2018/4789 soruşturma, 2020/1835 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Muğla 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 23/10/2020 tarihli ve 2020/1917 değişik iş sayılı kararının “5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığının 09/06/2020 tarihli kararı ile şüpheli … tarafından hazırlanan raporun herhangi bir resmi makama hitaben ve herhangi bir resmi makamın görevlendirilmesi sonucu hazırlanmadığı, ayrıca söz konusu raporun şüpheli Yıldırım’ın kanundan doğan denetleme yükümlülüğü kapsamında da hazırlanmadığı, soruşturmaya konu raporun şirket yetkilisinin talebi üzerine bilgi mahiyetinde hazırlandığı, ayrıca kayyum atanmasına ilişkin olarak, dava dosyasına bakan Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin bu raporlar ile bağlı olmadığı ve hem soruşturmaya konu raporun hem de raporun ekinde sunulan bilgisayar çıktısı şeklinde ki muhasebe kayıtlarının mahkemeyi bağlayamayacağı ayrıca bu evrakların basit bir araştırma ile gerçeği yansıtıp yansıtmadığının anlaşılmasının mümkün olduğu ve soruşturmaya konu olayda bu belgelerin aldatma kabiliyetine haiz olduğundan bahsedilemeyeceği, soruşturmaya konu rapor hazırlanırken şüpheli Yıldırım’ın iş bu raporun mahkemede kullanılacağını bildiğine ilişkin soruşturma dosyasında herhangi bir delil bulunmadığı, ayrıca raporun tek başına mahkemeyi aldatma niteliğine haiz gücünün olmadığı, mahkeme tarafından alınacak bilirkişi raporu ile maddi gerçekliğin ortaya çıkarılabileceği, bu nedenle soruşturmaya konu olayda şüphelilerin üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmayacağından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de,
Somut olayda, müştekiler vekilinin 08/08/2018 tarihli şikayet dilekçesinde, şüpheli yeminli mali müşavir … tarafından düzenlenen 24/11/2017 tarihli ve 2017-Ymm-949/152-ÖAR/185 sayılı tasdik raporunun gerçeğe aykırı olarak düzenlendiği ve söz konusu raporun Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/52 değişik iş sayılı dosyası ile Marmaris 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/156 esas sayılı dosyasında şüpheliler … ve … tarafından delil olarak kullanılarak müştekilerinde ortağı oldukları … Yatçılık Turizm İnşaat İhracat San ve Tic. Ltd. Şti. hakkında kayyum atanması sağlandığının beyan edildiği, soruşturma kapsamında Yeminli Mali Müşavirlerden oluşan 3’lü bilirkişi marifetiyle, soruşturma konusu yeminli mali müşavir özel tasdik raporunun incelendiği ve düzenlenen 31/05/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre, suça konu 24/11/2017 tarihli tasdik rapor içeriğinde gerçeğe aykırı ifadeler kullanılarak parasal konularda yanlış rakamların belirtilmiş olduğunun tespit edildiği, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik Ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun;
47. maddesinde “Meslek mensupları, görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı, fiilerinin niteliğine göre Türk Ceza Kanununun kamu görevlilerine ait hükümleri uyarınca cezalandırılırlar.”,
12/4. maddesinde “Yeminli mali müşavirler yaptıkları tasdikin doğruluğundan sorumludurlar. Yaptıkları tasdikin doğru olmaması halinde, tasdikin kapsamı ile sınırlı olmak üzere, ziyaa uğratılan vergilerden ve kesilecek cezalardan mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Yeminli mali müşavirler yaptıkları tasdikin kapsamını düzenleyecekleri raporda açıkca belirtirler.”,
49/3. maddesinde “12 nci maddenin dördüncü fıkrasındaki hükme aykırı davranışta bulunan kişi hakkında, fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, altı aydan bir yıla kadar hapis ve adlî para cezasına hükmolunur.”,
Şeklinde yer alan düzenlemeler uyarınca şüpheli … hakkında suçun hukuki nitelendirmesi mahalli Cumhuriyet Başsavcılığına ait olmak üzere kamu davası açma için yeterli delilin bulunduğu, bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği,
Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/52 değişik iş sayılı dosyası ile Marmaris 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/156 esas sayılı dosyalarının soruşturma dosyası kapsamında istenilerek incelenmesi, suça konu 24/11/2017 tarihli ve 2017-Ymm-949/152-ÖAR/185 sayılı tasdik raporunun söz konusu dosyalarda şüpheliler … ve … tarafından delil olarak kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmesi sonrasında, adı geçen şüphelilerin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği cihetle, eksik soruşturma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi nedeniyle, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığının 09.06.2020 tarihli, 2018/4789 Soruşturma ve 2020/1835 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Muğla 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 23.10.2020 tarih ve 2020/1917 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.