YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/2787
KARAR NO : 2022/21033
KARAR TARİHİ : 27.12.2022
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
EK KARAR TARİHİ : 13.12.2021
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Beraat
EK KARAR HÜKMÜ : Katılan … vekilinin temyiz talebinin süre yönünden reddine
TEMYİZ EDENLER : Katılan İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü vekili, katılan … vekili
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. ” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği; somut olayda katılanın yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın beyanında bildirdiği adres yerine MERNİS adresine yapılan tebliğin usule uygun olmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin temyizinin öğrenme üzerine süresinde olduğunun kabulü ile mahkemenin temyiz talebinin reddine dair 13.12.2021 tarihli ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede;
1)Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılanlar vekillerinin temyizlerinin incelemesinde;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan kanaat ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak dosya içeriğine uygun şekilde açıklanan gerekçeye göre; yüklenen suçun yasal unsurları itibarıyla oluşmadığı Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olmakla, katılanlar vekillerinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
2)Özel belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılanlar vekillerinin temyizlerinin incelemesinde;
Sanığa yüklenen “Özel belgede sahtecilik” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, kesen son sebep olan sanık hakkında mahkûmiyet hükmünün kurulduğu 11.06.2014 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılanlar vekillerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 27.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…