YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/2481
KARAR NO : 2022/8995
KARAR TARİHİ : 18.05.2022
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında Mahkemesince verilen 24.11.2004 tarihli, 2002/254 Esas ve 2004/329 Karar sayılı hükmün kesinleştirilerek infaza verildiği, dosyadaki diğer sanıklar … ve … yönünden ise hükmün temyiz edilmesi üzerine, 01.06.2005 tarihinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun yürürlüğe girmesi nedeniyle yeniden değerlendirme yapılmak üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Mahkemesine iade edildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.09.2007 tarihli, 2007/125-186 sayılı ve benzer kararlarında belirtildiği üzere, sanık hakkında temyiz edilmeksizin kesinleşen ilk hükmün, ancak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren kanunlar yönünden talep üzerine yada resen uyarlama yargılamasının konusu olabileceği ve genel yargı ile uyarlama yargısının birlikte yürütülemeyeceği gözetilmeden, iade sonrasında Mahkemece sanık … hakkındaki uyarlama yargılaması ile genel hükümlere göre yargılaması süren diğer sanıklar … ve … hakkındaki dava birlikte görülerek temyize konu 10.10.2008 tarihli, 2006/325 Esas ve 2008/206 Karar sayılı mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı ise de; sanığın yokluğunda verilen Mahkemenin 24.11.2004 tarihli kararının sanığa tebliğ olunduğuna dair dosyada belgeye rastlanmadığı anlaşılmakla hükmün henüz kesinleştiğinden söz edilemeyeceği gözetilmeden, lehe yasa değerlendirilmesi ve uyarlama yargılaması sonucu kurulan Mahkemenin 10.10.2008 tarihli kararının sanık yönünden hukuken geçersiz olduğu, sanığın öğrenme üzerine yaptığı temyiz başvurusunun Mahkemenin 24.11.2004 tarihli, 2002/254 Esas ve 2004/329 sayılı kararına hasren ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK’nin 7 ve 5252 sayılı TCK’nin Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri karşısında; sanığa yüklenen 5237 sayılı TCK’nin 204/1 (765 sayılı TCK’nin 342/1) maddesinde düzenlenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 10.12.2001 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 18.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.