Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2022/2317 E. 2023/6994 K. 11.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/2317
KARAR NO : 2023/6994
KARAR TARİHİ : 11.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/101 E. 2021/1110 K.
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Esastan ret

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmolunan cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından, 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nu 318 inci maddesi uyarınca oy birliğiyle reddine karar verilerek inceleme yapılmıştır.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.11.2020 tarihli ve 2020/246 Esas, 2020/346 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
2. … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 22.09.2021 tarihli ve 2021/101 Esas, 2021/1110 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan İlk Derece Mahkemesinde kurulan hükme yönelik katılan vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve üçüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 8 yıl 4 ay hapis ve 651.520 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği, sanığın atılı suçtan cezalandırılmasına yeterli ve itibar edilebilir delil olmadığına, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla açılan kamu davasında beraat kararı verildiği, kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmiş olmasına rağmen 5237 sayılı Kanun 158 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince artırım uygulandığına ve re’sen gözetilecek hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. 2010 yılı KPSS sınav sorularının FETÖ tarafından sınavdan önce elde edilerek dağıtılması ile ilgili soruşturma başlatıldığı, sanığın, Pamukkale Üniversitesi, Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümünden mezun olduğu, 2005-2010 yılları arasında (1) kez KPSS sınavına girdiği, 10.07.2010 tarihinde düzenlenen KPSS Eğitim Bilimleri testinde (120) sorudan (119) soruyu doğru

cevapladığı, 31.10.2010 tarihinde tekrarlanan Eğitim Bilimleri testine girdiği ancak aynı başarılı performansı gösteremeyerek ve zorluk derecesi bakımından daha kolay olduğu bilirkişi raporlarıyla tespit edilen ikinci sınavdan ise (120) sorudan (84) soruyu doğru cevaplayabildiği; genel yetenek testine 2005-2010 yılları arasında(1) kez girdiği, 2010 yılında (60) sorudan (59) soruyu doğru cevapladığı; genel kültür testine 2005-2010 yılları arasında (1) kez girdiği, 2010 yılında (60) sorudan (59) soruyu doğru cevapladığı, bilirkişi raporuna göre, genel kültür ve genel yetenek testi soru kitapçığı incelendiğinde kitapçık üzerinde yaptığı işlemlere göre 31 nci ve 60 ncı soru aralığındaki sorularda (45 inci soru hariç) izlenen yolun doğru cevaba götürdüğü, 45 inci soruda izlenen yolun ve yapılan karalamaların ise doğru cevaba götüremeyeceği ve sızdırıldığı iddia edilen sorularda belirtilmiş olan doğru cevabın işaretlendiğinin görüldüğü, adayın sızdırıldığı iddia edilen soruları sınavdan önce gördüğü kanaati zayıf da olsa oluştuğu görüşünün bildirildiği, sanığın, 2010 KPSS genel yetenek ve genel kültür puanı ve tekrarı yapılan eğitim bilimleri puanıyla Milli Eğitim Bakanlığına öğretmen olarak atamasının yapıldığı, sanığın 01.06.2010-01.08.2010 tarihleri arası alınan HTS incelemesi sonucu, sınavda 100 ve üzeri net yapan 2 şüpheli adayla telefon irtibatının olduğu, bu şahıslardan S.A.’nın117 doğru, M.K.’nın 114 soruyu doğru cevapladığı sanığın örgüt yöneticisi olan M.H.S.’ ile doğrudan veya dolaylı yoldan HTS irtabatı olan 1 ve 2 nolu Analiz Çalışma Raporunda bildirilmiş olan 1970 kişilik grubun içinde yer aldığı belirlendiği, 01-09.07.2010 tarih ve 19:00-24:00 saatleri arasında alınan baz bilgilerinin incelenmesi sonucunda sanığın sınavda 100 ve üzeri net yapan Z.O. ve İ.G. isimli şahıslarla Marmaris/Muğla bölgesindeki adreslerden sinyal aldığının anlaşıldığı, sanığın sınav sorularını örgüt vasıtasıyla önceden alarak hileli hareketlerle sınavda gerçek başarısının üzerinde performans gösterip sıralamada diğer adayların önüne geçtiği, hileli bu hareketiyle haksız şekilde kamu görevine atandığı için sanığın şekilde zincirleme şekilde kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilmiştir.
2. Sanık, 2010 yılı KPSS sınav sorularını sınavdan önce temin etmediğini, net sayısının tamamen çalışmasının sonucu olduğunu savunmuştur.
3. Bilirkişi raporuna göre, 2010 KPSS sınav sonucuna göre memuriyete atanan sanığın, memuriyete atandığı 14.12.2010 tarihi ile iddianame tarihi aralığında ödenen maaş ve diğer ödemeler toplamının 156.361,97 TL olduğu belirlenmiştir.
4. İlk Derece Mahkemesince, sanığın 2010 KPSS sınav sorularını aldığına, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü tarafından kendisine verildiğine ya da sınav öncesinde örgüt evlerinde çalınan sorulara hazırlandığı hususunda herhangi bir tanık beyanının bulunmadığı gibi başkaca bir bilgi, belgenin de olmadığı, sanığın atılı suçtan cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı kanaat oluşturacak delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince, sanığın 2010 KPSS Genel Yetenek ve Genel Kültür puanı ve tekrarı yapılan Eğitim Bilimleri puanıyla Milli Eğitim Bakanlığına öğretmen olarak atamasının yapıldığı, … ili, … ilçesi, …. Ortaokulunda göreve başladığı, sanık savunmalarında suçlamaları kabul etmemiş ise de, tanık U.E.’nin Marmaris’te bulunduğu sırada sanıkla tanıştığını, sanığın hafta sonları çalışmış olduğu … ili … ilçesinden gelip iki gün evlerinde kalarak sorumlu olduğu askerlerle ilgilendiğini, sohbet verdiğini beyan ettiği, 2010 yılı Temmuz ayında gerçekleştirilen KPSS sınavında Eğitim Bilimleri testinde 120 sorudan 119 soruyu doğru cevaplamasına rağmen, bu sınavın iptali üzerine yenilenen ve daha kolay soruların bulunduğu sınavda ise; bu sefer 120 sorudan 84 soruyu ancak doğru olarak cevaplayabildiği, 2010 yılı KPSS sınavında doğru sayısının bu kadar düşmüş olmasının harici etkenlerden kaynakladığının bilirkişi raporları ve katılan kurum raporları ile de tespit edildiği, sanık savunmalarına itibar edilemeyeceği, iddianame tarihi olan 28.02.2017 tarihine kadar düzenli olarak maaş alması ile aynı suç işleme kararı altında kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçunu değişik zamanlarda birden fazla kez işlediği, zincirleme suç hükümleri bağlamında her maaş alma eyleminin ilk suç tamamlandıktan sonra yapılan ve tek başına suçun tüm unsurlarını üzerinde taşıyan eylem niteliğinde olduğu, 20.09.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre 156.361,97 TL zararın tespit edildiği, suç tarihinin ise iddianame tarihi olduğu, suçun FETÖ silahlı terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlendiği, suç tarihi de dikkate alınarak sanığın zincirleme şekilde kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık suçunu suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlediği gerekçesiyle temyize konu mahkumiyet hükmü kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Bölge Adliye Mahkemesinin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçunu silahlı terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlediği gerekçesiyle, 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan, “Bu madde ile 157 nci maddede yer alan suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.” şeklindeki düzenleme uyarınca, belirlenen temel ceza bir kat oranında arttırılmak suretiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca silahlı örgüte üye olma suçundan açılan davada İlk Derece Mahkemesince beraat kararı verildiği, kararın katılan … ve katılan ÖSYM Başkanlığınca istinaf edilmesine rağmen Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvuruları hakkında karar verilmediği anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesince anılan istinaf başvuruları hakkında karar verildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 22.09.2021 tarihli ve 2021/101 Esas, 2021/1110 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.10.2023 tarihinde karar verildi.