Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2022/1904 E. 2022/7219 K. 25.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/1904
KARAR NO : 2022/7219
KARAR TARİHİ : 25.04.2022

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 22.12.2021 tarih ve 2021/19694 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21.01.2022 tarih ve KYB-2021/161137 sayılı ihbarname ile;
Dolandırıcılık suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 23/03/2021 tarihli ve 2021/2351 soruşturma, 2021/2810 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İskenderun 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 20/05/2021 tarihli ve 2021/2109 değişik iş sayılı kararının, “5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla soruşturmanın genişletilmesine karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 02/11/2021 tarihli ve 2021/25529 esas, 2021/9579 karar sayılı ilamında “5237 sayılı TCK’nın 158/1-h maddesinde yer alan suçun oluşabilmesi için ise, öncelikle failin yukarıda açıklandığı şekilde tacir olması veya bir şirketin olması, failin ise o şirketin yöneticisi veya şirket adına hareket etmeye yetkili temsilcisi, şirket müdürü olması ve suçun, şirketin faaliyeti sırasında ve yine bu faaliyetle ilgili olarak üçüncü kişilere karşı işlenmesinin gerektiğinden hareketle, bu açıklamalar ışığında dosya kapsamından sanığın katılanlardan ……’dan sattığı dairenin bedelini tamamen almasına rağmen kat irtifakı tesis edilen daireyi satmış olması, diğer katılanlardan da daire bedellerinin bir kısmını almış olmasına rağmen kendileri ile irtibata geçmeyerek satış sözleşmelerinden kısa bir süre sonra daireleri … ‘a satmış olması karşısında, sanığın baştan itibaren dolandırıcılık kastıyla hareket etmiş olduğu anlaşılmakla; sanığın eyleminin vasfı yönünden sanığın yetkilisi olduğu … İnşaat ve Taahhüt İşleri isimli firma hakkında mahkemece …. Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak söz konusu firmanın sicilde kayıtlı olup olmadığı bu haliyle sanığın bu firmanın yetkilisi olup olmadığının sorulması ile sanığın tacir veya şirket yetkilisi olması halinde TCK’nın 158/1-h maddesi gereğince mahkumiyet hükümleri kurulması, sanığın eyleminin tacir veya şirket yöneticisi olan kişilerin ticari faaliyetleri sırasında işlemiş olduğu dolandırıcılık kapsamında kalmadığının belirlenmesi halinde, sanığın eyleminin TCK’nin 157/1 maddesinde yer alan uzlaşmaya tabi basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağı da gözönünde bulundurularak….BOZULMASINA …” şeklinde belirtildiği üzere,
Dosya kapsamına göre, müşteki vekilinin, müştekiler ile … mimarlık ve Mühendislik adı altında şüpheli … arasında taşınmaz satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşme uyarınca müştekinin şüphelilere ödeme yaptığı, şüpheli ile arsa sahibi arasında … 2. Noterliğinin 18/12/2017 tarihli ve .. yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığı, ödeme yapıldığı, ancak şüphelinin sözleşmede üstlendikleri taşınmazı müştekiye teslim etmediği, sözleşmeye konu taşınmazların başka kişilere satıldığı, şüphelinin kendisine devredilmeyecek taşınmazları dolandırıcılık kastı ile müvekkiline sözleşme ile sattığı, müvekkilini dolandırdığı iddialarını içeren dilekçe ile şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma sonunda, taraflar arasındaki ilişkinin hukuki bir ihtilaftan ibaret olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
Kaynağını 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri anılan Kanun’un 213. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 706 ve noterlik kanunu’nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tamamen iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türü olduğu,
Somut olayda, müşteki tarafından şikayet dilekçesine ek olarak sunulan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin noter huzurunda düzenlenmediği, yani sözleşmenin zorunlu şekil şartının sağlanmadığı, müşteki ile şüpheli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazların, sözleşmede belirtildiği şekilde müştekiye teslim edilmediği, müştekinin olay sebebiyle açtığı İskenderun 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/12 değişik iş esasına kayden görülmekte olan hukuk davasının bulunduğunun anlaşıldığı olayda, soruşturmanın seyri açısından şikâyet dilekçesinde adı geçen şüpheli ile şikayete ve sözleşmeye konu taşınmazların satışının yapıldığı şahısların tanık olarak ifadelerinin alınması, İskenderun Ticaret Sicil Müdürlüğü ile yazışma yapılarak şüphelinin sahibi olduğu … Mimarlık ve Mühendislik adı altında firma kaydı olup olmadığının ve yetkilisinin kim olduğunun tespit edilmesi, şüpheli ile arsa sahibi arasında … 2. Noterliğinin 18/12/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin temini ile şikayete ve sözleşmeye konu taşınmazların kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince şüpheliye ait olup olmadığının tespiti, İskenderun 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/12 değişik iş sayılı dava dosyasının incelemesi, şüpheli haklarında benzer soruşturma veya kovuşturma dosyalarının araştırılarak incelenmek üzere celp edilmesini takiben toplanacak deliller ve yapılacak inceleme sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi nedeniyle, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığının 23.03.2021 tarihli 2021/2351 Soruşturma ve 2021/2810 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci İskenderun 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 20.05.2021 tarih ve 2021/2109 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 25.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.