Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2022/1440 E. 2022/15099 K. 27.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/1440
KARAR NO : 2022/15099
KARAR TARİHİ : 27.09.2022

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

1) Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçuna teşebbüsten verilen hükme yönelik temyizin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nin 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun’un 52. maddesi uyarınca 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, somut olayda suça konu menfaat miktarının 17.500 TL olduğu cihetle adli para cezasına esas gün sayısının 1.750 gün olarak belirlenip bu miktar üzerinden uygulama yapılarak sonuç ceza tayini yerine temel cezanın 5 gün şeklinde belirlenmesi suretiyle eksik adli para cezası tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA,
2) Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik temyizin incelenmesinde;
Kovuşturma aşamasında 06.02.2015 tarihinde ölen mağdur …’ın soruşturma sırasında Bayramiç Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan 15.08.2011 tarihli ifadesinde, sanık ile 2010 yılının Temmuz ya da Ağustos ayında görüştüğünü, aradan 10-15 gün geçtikten sonra sanığın telefon açarak “Çanakkale Truva otobüsüyle sana çek gönderiyorum saat 9:00’da yazıhaneden al” dediğini, kendisinin de Truva yazıhanesinden çeki aldığını beyan etmesi karşısında, suç tarihinin en aleyhe kabulle 15.09.2010 olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 15.09.2010 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 27.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.