YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/1363
KARAR NO : 2022/16941
KARAR TARİHİ : 24.10.2022
KARAR
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26.11.2021 tarih ve 2021/16846 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 06.01.2022 tarih ve KYB-2021/149240 sayılı ihbarname ile;
Resmi belgede sahtecilik suçundan suça sürüklenen çocuk …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1, 43/1, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay 20 gün cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Iğdır 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/12/2014 tarihli ve 2014/117 esas, 2014/674 sayılı kararının “Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/04/2018 tarihli ve 2014/15-487 esas, 2018/151 sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz veya istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddî boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği gözetilerek yapılan incelemede;
1- Dosya kapsamına göre,
Her ne kadar anılan Mahkemesince suça sürüklenen çocuğun 1 nolu aile sağlığı merkezinde görevli doktor … adına 14/03/2013 ve 21/03/2013 tarihlerinde gerçeğe aykırı olarak tanzim edilen raporları öğrenim gördüğü Iğdır Ticaret Meslek Lisesi Müdürlüğüne teslim etmesi eylemi nedeniyle, resmi belgede sahtecilik suçunu zincirleme şekilde işlediği sabit görülerek hakkında da resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmış ise de, suça sürüklenen çocuk hakkında dosyada bulunan sahte olduğu belirtilen raporlardan sadece 21/03/2013 tarihli raporun asıl olduğu, 14/03/2013 tarihli raporun fotokopi olup hukuki sonuç doğurmaya elverişli olmadığı, 21/03/2013 tarihli raporda da, mühür veya kaşe izinin bulunmaması sebebiyle raporun aldatma kabiliyetinin bulunmadığı ve suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeksizin, suça sürüklenen çocuğun beraati yerine yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Kabule göre de,
5237 sayılı yasanın 43. maddesinin, “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır.” şeklindeki düzenleme uyarınca, 14/03/2013 ve 21/03/2013 tarihli doktor raporlarının farklı zamanlarda düzenlendiğine dair dosyada delil bulunmaması karşısında, şartları bulunmadığından tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki (1) numaralı düşünce yerinde görüldüğünden, suça sürüklenen çocuğun “resmi belgede sahtecilik” suçundan TCK’nin 204/1, 43/1, 31/3, 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Iğdır 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.12.2014 tarihli, 2014/117 Esas ve 2014/674 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün görüldüğünden, yüklenen suç unsurları itibarıyla oluşmadığından suça sürüklenen çocuğun BERAATİNE, hükmün niteliği gözetilerek (2) numaralı istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE, 24.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.