YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/11139
KARAR NO : 2022/20943
KARAR TARİHİ : 26.12.2022
KARAR
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 11.10.2022 tarih ve 2022/14462 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 30.11.2022 tarih ve KYB-2022/130871 sayılı ihbarname ile;
Bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının aracı olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan sanık … …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 158/1-f, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 66.660,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/10/2020 tarihli ve 2020/111 esas, 2020/147 sayılı kararının “2015 yılında Hatay ili Dörtyol ilçesinde faaliyet gösteren …nin yetkilisinin diğer sanık … …olduğu, sanık … …’ın ise sanığın yanında çalıştığı, 2015 yılı Mayıs ve Haziran aylarında şirketin kapatıldığı, sanık …’in satın alma şefi olduğu, firmanın tahsilat, ödeme, alım satım işlemlerinin kendisi tarafından yapılmış olduğu, müşteki firma … Metal San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye verilen inceleme konusu çekin ön yüzündeki yazı ve rakamların … …’a ait olduğunun tespiti üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinden bahisle yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmiş ise de; müşteki şirket vekilinin şikayet dilekçesinde, suça konu çekin müşteki şirketin ticari faaliyette bulunduğu …Hurda Metal Tic.Ltd.Şti tarafından müşteki şirkete olan borcu nedeniyle verildiğinin belirtilmesi, Yargıtay 11.Ceza Dairesinin içtihatlarına göre önceden doğan borca ilişkin olarak sahte çek verilmesi halinde dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmayacağının anlaşılması, benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 02/03/2022 tarihli ve 2019/605 esas, 2022/3334 karar sayılı ilamında yer alan ”önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı..” şeklindeki açıklama dikkate alındığında, müşteki vekilinin şikayet dilekçesi içeriğinden, suça konu çekin önceden doğan borç için verildiği sonucunun çıkması sebebiyle, dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 tarihli ve 6/8-69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması hâlinde, borç hileli davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı nazara alındığında; dosya kapsamına göre, önceden doğan borç sebebiyle suça konu çekin verildiğinin anlaşılması karşısında, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden; sanık …‘ın “bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçundan, TCK’nin 158/1-f, 62, 52. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 66.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.10.2020 tarihli, 2020/111 Esas ve 2020/147 Karar sayılı mahkûmiyet hükmünün CMK’nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün görüldüğünden, yüklenen suç unsurları itibarıyla oluşmadığından sanığın BERAATİNE, cezanın çektirilmemesine, sanık hakkında bu suça ilişkin infazın durdurulmasına, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse derhal TAHLİYESİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE, 26.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.