YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/10679
KARAR NO : 2023/3425
KARAR TARİHİ : 02.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Savur Asliye Ceza Mahkemesinin 19.11.2014 tarihli ve 2013/52 Esas, 2014/100 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
2. Anılan kararın katılan tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 14.02.2019 tarihli ve 2017/16776 Esas, 2019/1520 Karar sayılı kararı ile eksik inceleme nedeniyle ve eylemin sübutu halinde de vasfın 5809 sayılı Kanun’a Muhalefet suçunu oluşturacağına işaret edilerek bozulmasına karar verilmiştir.
3. Savur Asliye Ceza Mahkemesinin 20.04.2022 tarihli ve 2019/42 Esas, 2022/60 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyizi suça konu abonelik sözleşmesini düzenleyen iletişim bayisinin belli olması ve imzanın da kendisine ait olmadığının sabit olması nedenleriyle verilen beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
III. GEREKÇE
1. Sanığın yetkilisi olduğu … İletişim isimli iş yerinde katılanın bilgisi ve rızası dışında GSM aboneliği sözleşmesi düzenlenmesi fiilinin, hüküm tarihinden önce 19.02.2014 tarihli ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun’un 104 ve 105 inci maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun (5809 sayılı Kanun) 63 üncü maddesinin onuncu fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56 ncı maddesinin dördüncü fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz veya yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve beşinci fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz.” hükümleri karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Kanun’un 56 ncı maddesindeki suça temas ettiği belirlenmiştir.
2. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5809 sayılı Kanun’un 56 ncı maddesi gereği belirlenen cezanın türü ve üst haddine 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
3. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 27.11.2013 tarihindeki sanığın sorgusu olduğu ve bu tarihten hüküm tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Savur Asliye Ceza Mahkemesinin 20.04.2022 tarihli ve 2019/42 Esas, 2022/60 Karar sayılı kararına yönelik katılanın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
02.05.2023 tarihinde karar verildi.