YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/10638
KARAR NO : 2023/3333
KARAR TARİHİ : 27.04.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Bozma üzerine İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.09.2022 tarihli ve 2022/515 Esas, 2022/611 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında dolandırıcılık suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraat kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyizi, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, ilişkindir.
III. GEREKÇE
Sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü ve 254 üncü maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdi edildiği ancak uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek ve 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesinin birinci fıkrası ve Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği’nin 34 üncü maddeleri gereğince “şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenden birine ilk uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarih” ile “uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin raporun uzlaştırma bürosuna verildiği” tarihe kadar zamanaşımı süresinin durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 157 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzayacağı belirtilmiştir.
3. 09.01.2010 olan suç tarihinden, temyiz incelemesi tarihine kadar, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.09.2022 tarihli ve 2022/515 Esas, 2022/611 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen olağanüstü zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.04.2023 tarihinde karar verildi.