YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8792
KARAR NO : 2023/6937
KARAR TARİHİ : 10.10.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/1419 E. 2016/362 K.
SUÇ : Vergi Usul Kanunu’na aykırılık
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) “Kanun Yollarına Başvurma” başlıklı 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan ve kovuşturma evresinde usulüne uygun duruşmadan haberdar edilmediği için davaya katılma talebinde bulunamayan şikâyetçi kurumun yokluğunda verilen hükmü, vekilinin 19.07.2016 havale tarihli dilekçeyle temyiz ettiği anlaşıldığından, suçtan zarar gören … vekilinin kanun yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenmiştir.
2. Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.06.2016 tarihli ve 2014/1419 Esas, 2016/362 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan 5271 sayılı Kanunun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c ve e) bentleri uyarınca beraatine, karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan kurum vekili tarafından; sanık hakkında eksik inceleme ile beraat hükmü verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek hüküm temyiz edilmiştir.
III.GEREKÇE
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 213 sayılı Kanun’un 359 uncu maddesinin (a) fıkrasının (2) numaralı bendi uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin sanığın savunmasının alındığı 28.04.2015 tarihi olduğu ve bu tarihten, temyiz inceleme tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.06.2016 tarihli ve 2014/1419 Esas, 2016/362 Karar sayılı kararına yönelik katılan kurum vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.10.2023 tarihinde karar verildi.