Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/703 E. 2023/4471 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/703
KARAR NO : 2023/4471
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/563 E., 2016/7 K.
SUÇ : Özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.02.2012 tarihli ve 2010/62 Esas, 2012/53 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçundan 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 208 … maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 14.02.2012 tarihinde kesinleştiği ve 5 yıl süre ile denetim süresi belirlendiği, sanığın denetim süresi içerisinde 22.07.2013 tarihinde işlediği Denizli 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/479 Esas, 2013/871 (Kapatılan Denizli 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/586 Esas, 2013/858 Karar) Karar sayılı dosyasında basit yaralama suçlarından yargılandığı ve mahkumiyetine karar verildiği, kararın 06.07.2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbarda bulunulmuş olduğu görülmüştür.
2. Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.01.2016 tarihli ve 2015/563 Esas, 2016/7 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçundan hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Kanun’un 208 … maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafinin temyiz isteği, suçun unsurlarının gerçekleşmediğine, eksik inceleme ile karar verildiğine, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına, beraatine karar verilmesi gerektiğine, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay tarihinde katılan …’in tutuklu olan oğlu …’nun lehtarı olduğu çeke bağlı alacağını tahsil etmek amacıyla sanığın iş yerine gittiği ve borcunu ödemesini istediği, ancak sanığın katılanın elinden çeki alarak yırtıp yere attığı, bu şekilde resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.
2. Sanık savunmasında, atılı suçu işlemediğini, …’ndan faiz karşılığı 13.250,00 TL borç para aldığını, aylık faiz ödediğini, bunun karşılığında da …’in keşide tarihi yazılı olmayan suça konu çeki aldığını, 15.11.2009 tarihinde …’in iş yerine geldiğini ve kendisine olan 13.250,00 TL borcunu elden ödediğini, ancak …’in çekin üzerindeki miktarı söyleyerek 2.000,00 TL daha istediğini, kendisinin de çekimi getir o zaman öderim dediğini, bu sırada …’in cezaevine girdiğini, çekin başkalarının eline geçmesinden endişelendiği için …’dan …’e olan çekini alıp kendisine getirmesini rica ettiğini, bunun üzerine …’in …’in annesi olan katılanı yanına alarak iş yerine geldiğini, katılanın yanında çeki de getirdiğini ve 2,000,00 TL’lik farkı sorduğunu, kendisinin de yedi gün içinde ödeyeceğini söylemesi üzerine katılanın çeki verdiğini ve kendisinin de çok şükür borçtan kurtuldum diyerek çeki yırttığını ve parçalarını masanın kenarına bıraktığını, suçlamayı kabul etmediğini ifade etmiştir.
3. Katılan … beyanında, oğlu …’nun cezaevinden avukat vasıtasıyla haber gönderdiğini ve sanık …’in borcunu ödeyeceğini söylediğini, çek bedeli yüksek olduğu için yanında bir erkek olmasının iyi olacağını düşünerek …’u da yanına alarak sanığın iş yerine gittiğini, sanığın çeki getirdin mi diye sorduğunu, kendisinin de getirdiğini söyleyerek çantadan çıkartarak eline aldığını, bu sırada sanığın çeki elinden alıp aniden yırttığını, parçalarını masanın köşesine attığını, …’un da tepki gösterdiğini, çekinin parçalarını alarak karakola gittiğini, sanığın beyanlarını kabul etmediğini ifade etmiştir.
4. Tanık … beyanında, olay tarihinde katılanın iş yerine geldiğini ve sanık …’ın oğluna olan borcunu ödeyeceğini söyleyerek beraber gitmeyi teklif ettiğini, katılan ile sanığın iş yerine gittiklerini, biraz sohbet ettikten sonra sanık …’ın çeki istediğini, katılanın da çantasından çıkarıp verdiğini, …’ın çeki alınca aniden değiştiğini, bir anda nasıl o şekilde davrandığını anlayamadığını, sinkaflı şekilde ödemiyorum artık kurtuldum diyerek çeki yırttığını, yaptığının suç olduğunu söylediğini, çekin parçalarını toplayarak iş yerinden ayrıldıklarını ifade etmiştir.
5. Tanık … beyanında, olaydan önce araç almak istediğini ve bir miktar nakit parasının olduğunu, sanık ile samimi olduğundan nakit parasının olduğunu bildiğini ve sanığın yakın zamanda ödenecek çeklerinin olduğunu, aracı çekle almasını ve parayı kendisine vermesini istediğini, bu şekilde 15.250,00 TL para verdiğini, bu sırada kendisinin cezaevine düştüğünü ve annesinden borcunu tahsil etmesini istediğini, sanığın beyanlarını kabul etmediğini ifade etmiştir.
6. Sanığa 5237 sayılı Kanun’un 208 … maddesinin uygulanması ihtimaline binaen ek savunma … tanınmıştır.
7. 30.12.2009 tarihli görgü ve tespit tutanağına göre, çekin dört parça halinde yırtılmış olduğu, çekin Finansbank Bayramyeri şubesine ait olduğu ve hesap sahibinin … … olduğu, çekin Denizli ilinde keşide edildiği, tarih bölümünde 10.08.2009 tarihinin bulunduğu ancak üzerinde tek çizgi ile çizilmiş ve alt tarafına 10- – 2010 tarihinin yazıldığı ve paraflanmış olduğu, çekin hamiline düzenlendiği ve 15.250,00 TL bedelli olduğu, çekin arka kısmının … tarafından ciro edildiği belirtilmiştir.
8. Mahkemece suça konu çek incelenmiş, özellikleri tutanağı yazılmış ve çekin mevcut haliyle dört parçaya ayrıldığı ve eksik bir parçasının bulunmadığı gözlemlenmiştir.
9. Yargılama sonucunda, mahkeme hükmü açıklamak suretiyle, suça konu çekte keşide tarihinin bulunmaması nedeniyle çekin özel belge niteliğinde olduğunu kabul ederek sanığın özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçundan mahkûmiyetine karar vermiştir.

IV. GEREKÇE
Olay ve Olgular başlığı altında belirtilen delliler, sanığın tevilli ikrarı ve tüm dosya kapsamından suçun kanunî unsurlarının oluştuğu ve bu itibarla eylemin suç teşkil ettiği belirlendiğinden, hükümde bu yönleriyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
1. 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin sekizinci fıkrasının son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 14.02.2012 tarihinden denetim süresi içinde işlenen ikinci suçun işlendiği 22.07.2013 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu belirlenmiştir.
2. 5237 sayılı Kanun’un 208 … maddesinde düzenlenen “özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” suçunun tamamlanabilmesi için belgenin maddi varlığına son verilerek hak sahibinin ondan yararlanmasının engellenmesi gerektiği anlaşılmakla; sanık tarafından yırtılan suça konu çekin yırtılan parçalarının birleştirilmesi durumunda belgeden yararlanma olanağının bulunduğu ve belgenin hukuki geçerliliğini koruduğu anlaşıldığından, sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden eksik inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
3. Kabul ve uygulama yönünden;
a) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olan 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Adli emanete kayıtlı suça konu çekin hak sahibine iadesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Karşısında hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.01.2016 tarihli ve 2015/563 Esas, 2016/7 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.05.2023 tarihinde karar verildi.