Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/6103 E. 2022/12353 K. 13.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6103
KARAR NO : 2022/12353
KARAR TARİHİ : 13.06.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Beraat
TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCELER : Düşme, bozma

1)Sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Mağdur …’in, 04.07.2014 tarihli duruşmada sanık …’dan şikayetçi olmadığını belirtmesi karşısında, sanık … açısından katılan sıfatı kazanamadığından, vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2)Sanık … hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Katılanın çalışanı olan sanıkların, kimliği meçhul … … isimli kişiyi borçlu, müşteki …’i de kefil olarak gösterip kapıdan satış sözleşmesi ve bu kişiler adına bono düzenleyip başkalarına imzalatarak katılanın zararına fotoğraf makinesini mal edindikleri şeklindeki eylem sübutu halinde TCK’nin 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağından, tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmeyerek ve bu suçun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre zamanaşımına uğramadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan kanaat ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak dosya içeriğine uygun şekilde açıklanan gerekçeye göre; yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olmakla, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
3)Sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 15.06.2007 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 13.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.