Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/5998 E. 2023/4327 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5998
KARAR NO : 2023/4327
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Halfeti Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.12.2015 tarihli ve 2014/317 Esas, 2015/233 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, ceza miktarına, lehe hükümlerin uygulanmadığına, resen nazara alınacak sebeplerle usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın, suç tarihinde, Nürnberg Başkonsolosluğuna pasaport yenileme talebinde bulunduğu, yapılan incelemede bu taleple birlikte ibraz ettiği kendi adına düzenlenmiş görünen nüfus cüzdanının sahte ve eski pasaportunda ise bazı sayfaların sökülerek yerine tamamen sahte sayfaların konulduğu tespit edildiğinden sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiası ile kamu davası açılmıştır.
2. Sanık, Türkiye’den Almanya’ya kaçak göçmen taşıyan şebeke ile gittiğini, pasaportunu bu şebekeye vermek zorunda kaldığını, ailesinin daha sonra pasaportunu yolladığını, kullandığı belgelerin sahte olduğunu bilmediğini beyanla suçlamayı kabul etmemiştir.
3. Nürnberg Başkonsolosluğunun 20.07.2012 tarihli yazısına göre ilgili nüfus cüzdanının ilgili nüfus müdürlüğünden düzenlenmediği ve pasaportun … … isimli kişi adına düzenlendiğinin tespit edildiği belirtilmiştir.
4. Ekspertiz raporuna göre pasaport hamiline ait fotoğraf ve kimlik bilgilerinin de bulunduğu 1/2, 3/4, 57/58 ve 59/60 sayfalarını içeren evvelce mevcut orijinal yaprakların sökülerek çıkartıldığı, buralarda mevcut yaprakların tamamen sahte olarak hazırlanıp mevcut yerine monte edilmiş olduğu, nüfus cüzdanının ise tamamen saatte olarak düzenlendiği ve yapılan sahteciliklerin aldatma kabiliyetinin olduğu belirlenmiştir
5. Mahkemece, suça konu belgeler incelenerek aldatma kabiliyeti kabul edilip sübut bulan suçtan mahkumiyet hükmü kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
1. Gerekçeli kararda suç tarihi 07.06.2011 olması gerekir iken 17.08.2012 olarak hatalı yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiş, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas , 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

2.Sanığın iki farklı belgeyi sahte olarak kullanması, bulunduğu ülkeye kaçak yolla girdiğini ikrar etmesi, suçun işleniş biçimi ve meydana gelen zarar birlikte değerlendirilerek temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılarak ceza takdirinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
4. Ancak;
Suça konu nüfus cüzdanı ve pasaportun dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi isabetli bulunmamış, söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Halfeti Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.12.2015 tarihli ve 2014/317 Esas, 2015/233 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasının 3 üncü bendindeki “Suçta kullanıldığı sabit olduğundan 5237 sayılı yasanın 54/1 maddesi gereğince MÜSADERESİNE,” ibaresinin çıkarılarak “dosyada delil olarak saklanmasına” şeklinde değiştirilmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.05.2023 tarihinde karar verildi.