Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/5659 E. 2021/5989 K. 28.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5659
KARAR NO : 2021/5989
KARAR TARİHİ : 28.06.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanmak

… Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı’nın 05/02/2014 tarih ve 2014-A-3554/2 sayılı vergi inceleme raporunda; mükellefin, hakkında POS cihazı kullanmak suretiyle tefecilik faaliyeti yaptığı ve bu faaliyetini gizlemek için sahte fatura düzenlediği tespit edilen Hedef Oransal isimli mükelleften 2009 takvim yılında 2.894.313,00 TL tutarında 421 adet faturayı alarak beyannamelerinde kullandığı, söz konusu faturaların toplam maliyet içindeki oranının % 85 olduğu, Hedef Oransal isimli mükellef hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan … 1. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığı, Mahkemenin 12/12/2014 tarih ve 2013/375 esas, 2014/697 karar sayılı ilamı ile mahkumiyetine karar verildiği, kararın Dairemizin 26.12.2018 tarih ve 2016/12541 esas, 2018/10996 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, suça konu faturalardan 406 tanesinin tevsik sınırını aşmasına rağmen ödemeye ilişkin herhangi bir belge sunulmadığının belirtilmesi karşısında; eksik araştırma gerekçesiyle bozma isteyen tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz nedenlerinin reddine, ancak;
a) … Cumhuriyet Başssavcılığı’nın 25/11/2014 tarih, 2014/3904 esas sayılı iddianamesi ile sahte belge kullanma fiili anlatıldığı ancak sevk maddesinin 359/a-2 olarak yanlış gösterilerek dava açıldığı, sanık hakkında 213 sayılı VUK’nin 359/b maddesinin uygulanması ihtimaline binaen CMK’nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden VUK’nin 359/b maddesindeki sahte fatura kullanmaktan hüküm kurulması,
b) Fatura sayısının yalnızca TCK’nin 43. maddesinin 1. fıkrasındaki oranın belirlenmesinde dikkate alınması gerekirken hem TCK’nin 43. maddesinde artırım oranının belirlenmesinde hem de temel cezanın tayininde esas alınması,
c) Suça konu faturaların gelir vergisinde kullanılması nedeniyle suç tarihinin 16.03.2010 olduğu gözetilmeden gerekçeli karar başlığında 2009 olarak yanlış gösterilmesi,
d) Sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulduğu halde, kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi,
e) TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın kendi alt soyu dışındaki kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden hapis cezasının infaz tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.