Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/4637 E. 2021/6282 K. 13.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4637
KARAR NO : 2021/6282
KARAR TARİHİ : 13.09.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme, defter, kayıt ve belgeleri gizleme

A)-“Defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik yönelik temyiz edenlerinin incelenmesinde:
Gerekçeli karar başlığında yanlış yazılan suç tarihinin, defter ve belge istem yazısının tebliğ edildiği tarihten 15 gün sonrası olacağı gözetildiğinde; “05.06.2013” olarak mahallinde düzeltilmesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suçun vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
B-)”Sahte belge düzenleme” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz nedenlerinin incelenmesinde:
Sanığın suçlamaları kabul etmediğini, şirkette çaycı olarak çalıştığını, şirket sahiplerinin …, ortağınında… olduğunu, kendisine sigorta yapılacağını söylediklerini, kendisinden bir takım belgeler istediklerini, bunları verdiğini, notere götürüp imza attırdıklarını, ancak adına şirket kurulduğunu sonradan öğrendiğini savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından
1)Suça konu fatura asıllarının, faturaları kullanan mükelleflerden veya bağlı bulunduğı vergi dairelerinden sorulmak suretiyle, temin edilmesi; sanığın savunmalarında adı geçen… ve … isimli kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılmaları, CMK’nin 48. maddesi uyarınca tanıklıktan çekinme hakları hatırlatılarak, temin edilecek faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması; inkârı halinde, sanık ve adları geçen tanıkların yazı ve imza örnekleri temin edilerek, suça konu faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
2)Faturalardaki yazı ve imzaların sanık ve tanıklara ait olmadığının anlaşılması hâlinde ise; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılmaları, CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak, suça konu faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulması,
3)Kabule göre de;
a-5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
B-“31.12.2009” olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında “2013” olarak yanlış gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 13.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.