Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/410 E. 2023/7911 K. 01.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/410
KARAR NO : 2023/7911
KARAR TARİHİ : 01.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/882 E., 2016/10 K.
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
… 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.01.2016 tarihli ve 2015/882 Esas, 2016/10 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci, 58 inci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 9 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; somut bir nedene dayanmamaktadır.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay günü başka bir soruşturma dosyasıyla ilgili yapılan adli arama sırasında sanığın, adli arama yapılan şahsın evinin arka kısmından kaçmak isterken kolluk kuvvetleri tarafından yakalandığında üzerinde kendi fotoğrafı bulunan, kardeşi İbrahim Gürler adına düzenlenmiş nüfus cüzdanını ibraz ettiği, bu suretle sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan iş bu kamu davası açılmıştır.
2. Sanık hakkında arama kaydı olduğu için kardeşine ait nüfus cüzdanının üzerine kendisinin fotoğrafını yapıştırıp PVC ile kaplattırarak kullandığını savunmuştur.
3. Kriminal raporda; inceleme konusu nüfus cüzdanında tahrifen fotoğraf değişikliği yapıldığı ve aldatma kabiliyetini haiz olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
4. Mahkemece suça konu nüfus cüzdanı üzerinde aldatıcılık niteliği yönünden herhangi bir inceleme yapılmamıştır.
5. Mahkemece sanığın üzerine atılı suçu işlediği kabul edilerek temyiz incelemesine konu mahkumiyet hükmü kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
1. Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 tarih ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 tarihli, 2011/8-335 Esas ve 2012/1804 Karar sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatıcılık niteliğinin varlığını göstermeyeceği, Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’in 131 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca “Fotoğraf, nüfus ve uluslararası aile cüzdanında bu alan için ayrılmış olan çizgilerin dışına taşmayacak ebatlarda kesilerek yapıştırılır.” ve aynı Yönetmelik’in 130 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Soğuk damga fotoğrafın üzerine gelecek ve fotoğrafın görüntüsünü bozmayacak şekilde ve nüfus cüzdanının plastikle kaplanması işleminden sonra ay-yıldıza doğru uygulanır.” şeklindeki düzenlemeler ile alınan kriminal raporunda soğuk mühür izinin mevcut fotoğraf üzerinde bulunup bulunmadığına dair bir inceleme yapılmamış olup Heyetçe yapılan gözlemde suça konu nüfus cüzdanında fotoğraf üzerinde soğuk mühür izinin olmadığının ilk bakışta kolaylıkla anlaşılması karşısında; nüfus cüzdanının bu hali ile aldatıcılık niteliği bulunmadığı ve resmi belgede sahtecilik suçunun yasal unsurlarının somut olayda oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine hükmedilmesi,
2. Kabule göre de;
a. Tekerrüre esas alınan Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.03.2013 tarihli ve 2012/265 Esas, 2013/82 Karar sayılı ilamına konu suçu işlediği tarihte 18 yaşından küçük olması nedeniyle mahkumiyetin 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tekerrüre esas olamayacağının ve başkaca tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
b. “08.11.2015 “olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında “2015 ” olarak yazılması,
c. 5237 sayılı Kanun un 53 üncü maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmememesi,
Nedenleriyle sanık hakkındaki hüküm hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.01.2016 tarihli ve 2015/882 Esas, 2016/10 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

01.11.2023 tarihinde karar verildi.