Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/40977 E. 2023/6936 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/40977
KARAR NO : 2023/6936
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/181 E., 2021/206 K.
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat
TEMYİZ EDENLER : Katılanlar vekili, Cumhuriyet savcısı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Bozma üzerine … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.04.2021 tarihli ve 2019/181 Esas, 2021/206 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, güveni kötüye kullanma suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılanlar vekili tarafından mahkemece eksik inceleme neticesinde verilen beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek hüküm temyiz edilmiştir.
2. Cumhuriyet savcısı tarafından sanığın eylemine uyan güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılması gerekirken beraat kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek hüküm temyiz edilmiştir.

III. GEREKÇE
1. Gerekçeli karar başlığında “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” olarak gösterilen suç isminin “güveni kötüye kullanma” olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
2. Gerekçeli karar başlığında “2009” olarak gösterilen suç tarihinin “14.01.2010” olduğu ve sanığın üzerine atılı güveni kötüye kullanma suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü ve 254 üncü maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdi edildiği ancak uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek ve aynı Kanun’un 253 üncü maddesinin yirmi birinci fıkrası ve Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 34 üncü maddesi gereğince “şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenden birine ilk uzlaşma teklifinde bulunulduğu” tarih ile “uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin raporun uzlaştırma bürosuna verildiği” tarihe kadar zamanaşımı süresinin durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Sanığın yargılama konusu güveni kötüye kullanma suçu için, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 155 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin öngörüldüğü, durma süresi de dikkate alındığında suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu anlaşılmıştır.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.04.2021 tarihli ve 2019/181 Esas, 2021/206 Karar sayılı kararına yönelik katılanlar vekili ve Cumhuriyet savcısının temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen olağanüstü zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.10.2023 tarihinde karar verildi.