YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3854
KARAR NO : 2022/17940
KARAR TARİHİ : 27.10.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma
…
…
5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 13.09.2011 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 05.12.2014 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1) TCK’nin 203. maddesinde, esasta bir şeyin saklanmasını veya varlığının olduğu gibi muhafazasını sağlamak üzere, kanunun veya yetkili makamların emrine uyularak konulmuş mührün kaldırılması veya mührün konuluş amacına aykırı davranış cezalandırılmaktadır. Mühürleme işleminin amacı, Devlet yönetiminin bir şeyi koruma altına alma ve başkalarının tasarrufunu önleme iradesinin konulan mühürle açıklanmakta olup, bu iradeyi etkisiz duruma getirerek onu ihlal eden herhangi bir eylem suç teşkil etmektedir. Bu nedenle, yasaya uygun biçimde konulan bir mührün varlığı, mühür bozma suçunun ön koşuludur. Elektrik sayaçlarında bulunan ve bakanlık mührü olarak adlandırılan mühürlerin sayaçlar imal edilirken üretilen sayacın standartlarda uygun şekilde elektrik tüketimini kaydettiğini belirtir mahiyette olması ve bu mühürlerin sayaçlara takılması işlemiyle elektrik dağıtım şirketlerinin bir ilgisinin bulunmaması karşısında; kullanılan sayaçta bakanlık mührünün bozulması ve bu şekilde sayaca müdahale edilmesinde mühür bozma suçunun unsurları oluşmayacağından, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine hükmedilmesi,
2) Kabule göre de;
a) Sanığa isnat edilen mühür bozma suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli 2020/87 Esas ve 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yz.İşl.Md. – …