Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/38140 E. 2023/4275 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/38140
KARAR NO : 2023/4275
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.12.2014 tarihli ve 2014/49 Esas, 2014/603 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2.İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.12.2014 tarihli ve 2014/49 Esas, 2014/603 Karar sayılı kararının sanık ve müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 17.12.2019 tarihli ve 2018/2244 Esas, 2019/9580 Karar sayılı kararı ile ”sanığın sübutu kabul edilen sahte nüfus cüzdanı ile noterde araç satış sözleşmesi düzenlettirmek eylemlerinin, zincirleme şekilde TCK’nin 204/1-3. Maddelerinde düzenlenen kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu, ancak sanık hakkında … adına sahte olarak düzenlenen nüfus cüzdanı ile ilgili resmi belgede sahtecilik suçundan Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 2013/180 Esas ve 2015/4 Karar sayılı dosyası ile mahkumiyet kararı verildiği ve yapılan UYAP sorgusundan kararın Yargıtay 8 Ceza Dairesi’nin 2015/12481 Esas sayılı kararı ile kesinleştiği anlaşılmakla; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.03.2016 tarihli, 2014/847 esas ve 2016/128 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, daha evvel zincirleme suça dahil olan bir suçtan mahkumiyet kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise, zincirleme suça konu ikinci suçla ilgili olarak kesinleşen hükme konu eylemler de göz önüne alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle hüküm kurulması ve belirlenen ceza kesinleşen hükümdeki sonuç cezandan fazla ise kesinleşen hükümdeki cezanın mahsubuna, aksi halde ek ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
3.İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.01.2021 tarihli ve 2020/45 Esas, 2021/79 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca ve mahsuben 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanığın temyiz isteği, infaz edilecek cezasının bulunması nedeniyle ailesine bakabilmek için gizlenmek zorunda kaldığından suça konu sahte nüfus cüzdanını kullandığını belirtmekle ne gerekiyorsa yapılması talebine ilişkindir.
2.Sanık müdafiinin temyiz isteği, sahtecilik suçunun unsurları arasında zarar verme kastı bulunduğu halde somut olayda sanığın zarar verme kastının olmadığına, şikayetçinin ve başkaca üçüncü kişinin zarara uğramadığına, sanığın samimi beyanları gözetilerek hakkında erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının uygulanmamasının usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanık hakkında sahte kimlik nedeniyle başka mahkemeden kesinleşmiş mahkumiyet hükmü kurulduğu halde zincirleme suç hükümleri uyarınca hüküm kurulmasının hatalı olduğuna, sanığın anılan nedenlerle beraatine karar verilmesi ve re’sen gözetilecek nedenlerle hükmün bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık …’nin, 28.03.2012 tarihinde kolluk ekiplerince durdurulması ve kimlik ibrazı istenmesi üzerine üzerinde kendi fotoğrafı bulunan … adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanını ibraz ettiği ancak daha sonra parmak izi incelemesi sırasında gerçek kimliğinin belirlendiği ve yapılan soruşturma kapsamında, ayrıca sanığın bu sahte nüfus cüzdanı ile Üsküdar 14. Noterliğinde … plakalı araç hakkında 06.09.2011 tarihli araç satış sözleşmesi düzenlenmesini ve aracın şikayetçi adına tescilini sağladığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
2. Sahte nüfus cüzdanı ile ilgili olarak Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığınca ayrıca işlem yapılarak sanık hakkında Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 2013/180 Esas ve 2015/4 Karar sayılı dosyası ile mahkumiyet kararı verildiği ve işbu davanın konusunun sahte nüfus cüzdanı ile düzenlenen sahte noter satış sözleşmesi olduğu belirlenmiştir.
3. Mahkemece Yargıtay ilamına uyulmasına karar verilerek sanığın sübutu kabul edilen sahte nüfus cüzdanı ile noterde araç satış sözleşmesi düzenlettirmek eylemlerinin, zincirleme şekilde 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarında düzenlenen kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu değerlendirilmiş, ancak sanık hakkında … adına sahte olarak düzenlenen nüfus cüzdanı ile ilgili resmi belgede sahtecilik suçundan Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 2013/180 Esas ve 2015/4 Karar sayılı dosyası ile mahkumiyet kararı verildiği ve bu kararın Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2015/12481 Esas sayılı kararı ile kesinleştiği göz önüne alınarak, kesinleşen hükme konu eylemler ile işbu dava dosyasına konu eylemleri nedeniyle sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle hüküm kurulması ve belirlenen cezadan kesinleşen hükümdeki cezanın mahsubu yoluna gidilerek temyize konu hüküm kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
1. İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.01.2021 tarihli ve 2020/45 Esas, 2021/79 Karar sayılı kararında, suçun sanık tarafından işlendiğinin ve unsurları itibarıyla oluştuğunun anlaşılması ve mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik görülmemesi nedenleriyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.01.2021 tarihli ve 2020/45 Esas, 2021/79 Karar sayılı kararında sanık ve müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık ve müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.05.2023 tarihinde karar verildi.