YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/37734
KARAR NO : 2022/15105
KARAR TARİHİ : 27.09.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 09.09.2014 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 31.10.2018 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Adli Emanetin 2009/2813 sırasında kayıtlı suça konu belgelerin akıbeti hakkında Mahkemesince karar verilebileceği mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA, 27.09.2022 tarihinde hükmün açıklanma koşullarının oluşup oluşmadığına dair ön sorun yönünden Başkan Vekili …’ın karşı oyu ile oy çokluğuyla diğer yönlerden ise oy birliği ile karar verildi.
KARŞI OY
Dairemizin 27/09/2022 tarih, 2021/37734 Esas, 2022/15105 Karar sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebeplerden katılmıyorum.
Sanığın TCK’nin 204/1, 62, 53. maddeleri gereğince 1 sene 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin, 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanması suretiyle kurulan Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 19/01/2021 tarih 2020/514 Esas, 2021/21 Karar sayılı kararı usul ve yasaya aykırıdır.
Sanık hakkında aynı mahkemece 30/06/2014 tarih 2011/296 Es., 2014/407 Kr. sayıyla verilen hükmün CMK’nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmaktadır.
Deneme devresi içinde sanık hakkında Ankara 42. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25/02/2022 tarih 2019/38 Esas, 2020/117 Karar sayı ile TCK’nin 105/1-1, 2-d, 62, 52/2. maddeleri ile doğrudan 2.700 TL APC ile cezalandırılmasına ilişkin kesin olarak verilen hükme istinaden ilgili mahkemesine ihbarda bulunulduğu görülmüştür.
Kesin olarak verilen hükümlerin olağan yargı yolu içinde temyiz incelenmesine konu edilmesi mümkün değildir. Ancak şartların varlığı halinde kanun yararına bozma suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesi mümkündür. Dolayısıyla etkin bir yargısal denetime tabi olmayan kesin hükümlerin hükmün açıklanmasına dayanak alınması mümkün değildir. Bu durum iç hukukumuzun bir parçası olan İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesine güvence altına alınan Masumiyet Karinesinin ihlali niteliğindedir.
Bu sebeplerle anılan mahkeme kararının öncelikle hükmün açıklanma koşullarının bulunmadığı sebebi ile bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 27/09/2022