YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3607
KARAR NO : 2022/16805
KARAR TARİHİ : 24.10.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma
.,.
5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 16.12.2011 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 03.08.2014 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1) Mühür bozma suçunun oluşabilmesi için öncelikle usulüne uygun biçimde icra edilmiş mühürleme işleminin bulunması gerektiği ve dosya kapsamında mühürleme tutanağının bulunmadığı anlaşılmakla atılı suçun yasal unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla … Edaş A.Ş. ye müzekkere yazılarak, 08.11.2008 tarihli kaçak kullanım ve mühür bozma tutanağından önceye ait bir mühürleme tutanağı olup olmadığının sorulması, varsa bu tutanağın aslı ya da onaylı örneğinin dosya arasına alınmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik araştırma ile hüküm kurulması yasaya aykırı,
2) Kabule göre de ;sanığa isnat edilen mühür bozma suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli 2020/87 Esas ve 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.10.2022 tarihinde hükmün açıklanma koşullarının oluşup oluşmadığına dair ön sorun yönünden Başkan Vekili …’ın karşı oyu ile oy çokluğuyla diğer yönlerden ise oy birliğiyle karar verildi.
(Karşı Oy)
Yz.İşl.Md. Y. …
EK GEREKÇE
Dairemizin 24.10.2022 tarih, 2021/3607 Esas,2022/16805 Karar sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebeplerden katılmıyorum.
Sanığın TCK’nin 203, 62/1, 53. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin, 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanması suretiyle kurulan Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesi 24.11.2015 tarih 2015/522 Esas ve 2015/899 Karar sayılı kararı usul ve yasaya aykırıdır.
Sanık hakkında aynı mahkemece 28.10.2011 tarih 2011/74 Esas ve 2011/444 Karar sayıyla verilen hükmün CMK’nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmaktadır.
Deneme devresi içinde sanık hakkında Antalya 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.05.2015 tarihli 2014/677 Esas ve 2015/407 Karar sayılı kararı ile TCK’nin 86/2, 86/3-e, 62, 52/2-4 maddeleri ile doğrudan 2.240 TL APC ile cezalandırılmasına ilişkin kesin olarak verilen hükme istinaden ilgili mahkemesine ihbarda bulunulduğu görülmüştür.
Kesin olarak verilen hükümlerin olağan yargı yolu içinde temyiz incelenmesine konu edilmesi mümkün değildir. Ancak şartların varlığı halinde kanun yararına bozma suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesi mümkündür. Dolayısıyla etkin bir yargısal denetime tabi olmayan kesin hükümlerin hükmün açıklanmasına dayanak alınması mümkün değildir. Bu durum iç hukukumuzun bir parçası olan İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesine güvence altına alınan Masumiyet Karinesinin ihlali niteliğindedir.
Bu sebeplerle anılan mahkeme kararının öncelikle hükmün açıklanma koşullarının bulunmadığı sebebi ile bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma görüşüne ek gerekçe ile katılmıyorum. 24.10.2022
… Muhalif Üye