Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/35219 E. 2022/2440 K. 16.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/35219
KARAR NO : 2022/2440
KARAR TARİHİ : 16.02.2022

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, kurulan örgüte üye olma; dolandırıcılık; kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık; hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Sanıklar … ve … hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan da dava açıldığı halde bu konuda hüküm verilmediği anlaşılmakla, anılan suçtan Mahkemece karar verilmesi mümkün görülmüştür.
A) Sanıklar …, …, … ve … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma; sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma; müştekiler … ve …’e yönelik eylemler nedeniyle sanıklar …, …, … ve …; müştekiler …, …, … ve …’ye yönelik eylemler nedeniyle sanıklar …, …, …, … ve …; müşteki …’e yönelik eylem nedeniyle sanıklar …, …, …, …, … ve …; müşteki …’ya yönelik eylem nedeniyle sanıklar …, …, …, …, …, … ve …; müşteki …’ye yönelik eylem nedeniyle sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında, kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık; müşteki …’e yönelik eylem nedeniyle sanık … hakkında hakaret suçlarından verilen mahkumiyet ve ….. plaka sayılı aracın müsaderesine ilişkin hükümlere yönelik olarak; sanık … ve müdafisinin, sanıklar …, …, …, …, … ve … müdafilerinin, sanıklar …, …, … ve …’un temyizlerinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nin 58/9. maddesi bir ceza değil, cezaya bağlı olarak uygulanacak infaz rejimi ile ilgili olup, bu konunun Yargıtay Ceza Genel Kurulunun yerleşik uygulamaları karşısında kazanılmış hak oluşturmayacağı da gözetilerek; suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten, örgüte üye olan ve söz konusu örgütün faaliyeti altında nitelikli dolandırıcılık suçlarını işleyen sanıklar hakkında anılan maddenin uygulanması konusunda her zaman bir karar verilmesi ile Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK’nin 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmalarda ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiillerin sanıklar tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasıflarının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık … ve müdafisinin, sanıklar …, …, …, …, … ve … müdafilerinin, sanıklar …, …, … ve …’un temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
B) 1) Müştekiler …, … ve …’e yönelik eylemler nedeniyle sanıklar …, …, … ve … hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık … ve müdafisinin, sanıklar … ve … müdafileri ile sanık …’un temyizinin incelenmesinde;
a) Müştekilerin “www.sahibinden.com” isimli internet sitesinde gördükleri satılık araç ilanlarıyla ilgilenmeleri üzerine sanıklarla iletişim kurdukları, kapora olarak kendilerinden para istenmesi üzerine müşteki ….’in 500 TL, müşteki ……’in 350 TL ve müşteki ……’ın da 100 TL gönderdikleri, iletişim kurdukları sanıkların kendilerini oyalamaları neticesinde dolandırıldıklarını anladıkları, bu süre zarfında tarafların hiç yüz yüze gelmediklerinin toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından anlaşılması karşısında, belirtilen müştekilere yönelik sanıkların sübut bulan eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nin 158/1-f maddesinde düzenlenen bilişim sistemlerinin araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğundan bu suçtan mahkumiyetlerine hükmedilmesi gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek basit dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükümleri kurulması,
b) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 58/9. maddesi bir ceza değil, cezaya bağlı olarak uygulanacak infaz rejimi ile ilgili olup, bu konunun Yargıtay Ceza Genel Kurulunun yerleşik uygulamaları karşısında kazanılmış hak oluşturmayacağı da dikkate alındığında; suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten, örgüte üye olan ve söz konusu örgütün faaliyeti altında dolandırıcılık suçlarını işleyen sanıklar hakkında anılan maddenin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Sanık …’nin banka hesaplarındaki paraların müsaderesine dair hükme yönelik sanık … müdafilerinin temyizinin incelenmesinde;
(Kapatılan) Osmaniye 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 20.12.2011 tarih ve 2011/1240 D.İş sayılı kararıyla sanık … dahil bir kısım sanıkların suçtan elde ettikleri gelirlerin bulunduğu bankalar ve diğer mali kurumlardaki hesaplarına 5271 sayılı CMK’nin 128/1-c maddesi gereğince el konulmasına karar verilmesinden sonra ilgili banka ve finans kuruluşlarıyla yapılan yazışmalar neticesinde sanıkların hesaplarında para bulunmadığının tespit edildiğinin Osmaniye İl Emniyet Müdürlüğünün 08.02.2012 tarih ve B. 05.1. EGM.4. 80-31321. (62462). 2011/202 sayılı yazısından anlaşılması karşısında; sanığın hangi banka hesabındaki ne kadar miktarda parayı suçtan elde ettiğinin iddia ve ispat edildiği karar yerinde gerekçeleri gösterilmeksizin müsadere kararı verilmesi,
3) Müşteki …’ya yönelik eylem nedeniyle sanık … hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyizinin incelenmesinde;
Ceza yargılanmasında sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulabileceğine ilişkin kuralın, fiilin suç oluşturmaması veya yeni bir yasal düzenleme ile suç olmaktan çıkarılması gibi herhangi bir araştırmayı gerektirmeyen bir durumun varlığı hâlinde, başka bir deyişle derhal beraat kararı verilmesi ile sınırlı olarak uygulanabileceği, delillerin tayin ve takdiri gereken durumlarda ise sanığın savunması alınmadan hüküm kurulamayacağı gözetilmeden, sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
4) Müşteki …’a yönelik eylem nedeniyle sanıklar …, …, …, … ve …; müşteki …’e yönelik eylem nedeniyle sanıklar …, …, …, … ve …; müştekiler …, … ve …’e yönelik eylemler nedeniyle sanıklar …, …, … ve … hakkında dolandırıcılık suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine ilişkin sanık … ve müdafisinin, sanıklar …, …, … ve … müdafileri ile sanık …’un temyizlerinin incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümlerden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve müdafisi, sanıklar …, …, …, … ve … müdafileri, sanıklar … ve …’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanık … hakkındaki mahkumiyet hükmü ile uzlaştırma işlemleri için gereği yapılması yönünde verilen bozma kararının kapsamında kalan mahkumiyet hükümleri açısından diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarları bakımından, müştekiler …, … ve …’e yönelik eylemleri nedeniyle sanıklar …, …, … ve …’un kazanılmış haklarının gözetilmesine, 16.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.