Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/31453 E. 2022/20171 K. 08.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/31453
KARAR NO : 2022/20171
KARAR TARİHİ : 08.12.2022

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Beraat
TEMYİZ EDENLER : Şikayetçi …, şikayetçi …, sanık müdafisi
TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCELER : Düşme, onama

Suça konu senedin “05.09.2005” tarihinde icra takibine konu edilmiş olması nedeniyle, suç tarihi “05.09.2005” olacağından, gerekçeli karar başlığında “09/05/2005” olarak yanlış yazılan suç tarihinin ve “Sağlık Mesleği Mensuplarının Gerçeğe Aykırı Belge Düzenlenmesi” şeklinde yanlış yazılan suç adının, “Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık“ olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüş; katılma talebi bulunan ancak bu konuda bir karar verilmeyen müştekiler … ve …’nın 5271 sayılı CMK’nin 260/1. maddesi uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek ve aynı Kanun’un 237/2. maddesi gereğince katılmalarına karar verilerek yapılan incelemede;
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılanlar ve sanık müdafisinin temyizlerinin incelemesinde;
Sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 05.09.2005 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla, katılanlar ve sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılanlar ve sanık müdafisinin temyizlerinin incelemesinde;
Sanık …’in, suç tarihi itibari ile Antalya Barosuna kayıtlı … avukat olarak görev yaptığı, hakkında Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/126 Esas sayılı dosyasında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından kamu davası açılan sanık … ile birlikte hareket ederek, vefat etmeden önce avukatlığını yaptığı katılanların murisi …’ya imzalattırdığı evrakı, sonradan 01.09.2001 tanzim, 01.09.2003 vade tarihli ve 100.000,00 Alman mark bedelli senet haline getirterek, sanık … aracılığı ile adı geçen murisin diğer mirasçıları ile birlikte katılanlar hakkında Antalya 5. İcra Müdürlüğü’nün 2005/10424 Esas sayılı dosyası üzerinden haksız takip başlatmak suretiyle üzerine atılı suçu işlediği iddia olunan somut olayda; her ne kadar sanık hakkında delil yetersizliğinden beraat hükmü verilmiş ise de; Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 23.01.2015 tarihli iddianamesinde bahsi geçen ve suça konu senedi icraya veren sanık … hakkında açılan davanın UYAP üzerinden yapılan incelemesinde, Antalya 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24.06.2022 tarih ve 2021/164 Esas, 2022/169 Karar sayılı ilamı ile sanık … hakkında açılan davalardan delil yetersizliğinden beraat hükümleri verildiği, Cumhuriyet savcısı ve katılanlar vekilinin temyizi üzerine dosyanın temyiz incelemesi için Dairemizin 2022/9330 Esas sayısını aldığı, yapılan inceleme sonunda Dairemizin 08.12.2012 tarihli kararı ile mahkumiyet hükmü verilmesi gerektiğinden dosyanın bozulduğunun tespit edildiği, yine UYAP üzerinden yapılan incelemede, sanık …’in aynı zamanda muhasebeciliğini yaptığı sanık … ile birlikte benzer bir eyleminden dolayı Antalya 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/102 Esas sayılı dosyasında “görevi kötüye kullanma” suçundan da dava açıldığının tespit edilmiş olması, dosyada mevcut Antalya Cumhuriyet Başsavcı vekili … tarafından soruşturma savcısı …’a yazdığı 30.01.2014 tarihli yazıda, sanık hakkında örgütlü suçlar bürosu tarafından yapılan bir soruşturma kapsamında yapılan aramada benzer şekilde sahte senetler ve bunların yapımında kullanılan elektronik daktilonun ele geçirildiği, bu nedenle ele geçirilen senetler ve elektronik daktilo çıktıları ile suça konu senedin karşılaştırılıp, senedin bahse konu daktilo ile üretilip üretilmediği hususunda bilirkişi raporu aldırılarak soruşturmanın derinleştrilmesinin istenilmesine rağmen bu konuda bir araştırma yapılmadığının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, öncelikle aynı senet ile ilgili Antalya 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/164 Esas sayılı dava dosyası ile benzer eylemi nedeniyle açılan Antalya 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/102 Esas sayılı dava dosyalarının getirtilerek incelenmesi, bu davayı ilgilendiren esasa etkili bilgi ve belgelerin onaylı suretlerinin dosya içine alınması, yine 30.01.2014 tarihli yazıda bahsedilen soruşturma dosyasının, bilhassa aramada ele geçen sahte senet ve elektronik daktilonun akibetinin araştırılması, mümkün olması halinde senetlerin suça konu senet ile karşılaştırılıp, senedin bahse konu daktilo ile üretilip üretilmediği hususunda bilirkişi raporu aldırılması, böylelikle sanık Avukat… ile diğer sanık …’ın başından itibaren fikir ve eylem birlikteliği içerisinde hareket edip itmediklerinin belirlenmesi hasıl olacak neticeye göre sanık bakımından eylemin sübutu halinde TCK’nin 158/1-d,i maddelerinde tanımlanan nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşup oluşmadığı karar yerinde tartışılarak bir sonuca varılması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılanlar ve sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 08.12.2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(Karşı oy)

Yz.İşl.Md.Y.
… KARŞI OY

Antalya barosunda kayıtlı … avukat olarak görev yapan sanık …’nun ölmeden önce avukatlığını yaptığı katılanların murisi …’dan başka nedenle aldığı evrakların alt kısmını imzalattığı sonrasında evrakın üst kısmındaki yazılı bölümü keserek imzanın üst kısmını senet haline getirdiği 15.11.2006 tarihli bilirkişi raporu ile tespit olunmuştur.

Mali Müşavir olan …’ün aynı zamanda sanık avukat ile uzun süredir vekalet ilişkisi içinde olup, aşamalardaki beyanlarda senet borçlusu olarak görülen …’dan ne şekilde senedi aldığını, yetkili ve meşru hamili olduğuna dair hiçbir açıklama getirememiştir.
Senedi temlik olan … ise mali müşavir olan …’den hangi nedenle ve ne miktarda alacağı olduğunu bildirmeden soyut olarak alacağına karşılık aldığını beyan ederek meşru ve yetkili hamil olduğunu ispatlayamamıştır. Sonraki aşamada, hukuken iyi niyetli 3. kişi konumunda olan …’in vekili sıfatıyla sanık …’nun ölen …’nın murisleri aleyhine icra takibine başladığı anlaşılmaktadır.
Daire, bozma kararında sanık hakkında yürütülen başka bir dava dosyasının getirtilmesini ve anılan dosyadaki elektronik daktilo ile mevcut incelenen dosyamızdaki suça konu senet üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak senetteki yazıların bu daktilodan yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini belirtmiştir.
UYAP kayıtlarının incelenmesinde dairenin getirtilip incelenmesini istediği Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/102 Esas 2011/343 sayılı kararının, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 18.11.2014 tarih 2013/15069 Esas, 2014/11079 sayılı kararı ile sanık … hakkında görevi kötüye kallanma suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırmaya dair kararının düşme kararı verilmesi gerekçesiyle düzelterek onanmasına karar verildiği anlaşıldığından bu dosyanın getirtilip incelenmesinin dosyamıza bir katkısı olmayacaktır. Kaldı ki UYAP kayıtlarına göre Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/102 Esas 2011/343 sayılı dosyasında özetle; aynı sanık hakkında başka bir müvekkiline karşı boş senedi imzalattığı ve boş senedi doldurarak muhasebe işlerini yürüten ve aynı zamanda müvekkili olan …’ü alacaklı göstererek icra takibini yürüttüğü, sonrasında ise takip konusu alacağın kendi sekreteri olan …’e temlikini sağladığı, usulsüz işlemlerle çıkar sağlamaya yönelerek görevini kötüye kullandığını belirterek, eylemine uyan TCY.nın 257/1 ve 53/1.maddeleri gereğince yargılanıp cezalandırılması için son soruşturmanın açılmasına karar verilmesi istemiyle Manavgat Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açılmıştır. Ayrıca bu dosyada emanate alınan , incelenen bir elektronik daktilodan bahsedilmemekte, söz konusu daktilo emanate alınmış olsa dahi düşme kararı sonrası sahibine iade edilekeceği hususu kuşkusuzdur.
Açıkladığım nedenlerle, söz konusu dosyanın getirtilip incelenmesi ve ele geçmesi mümkün olmayan bir daktilo üzerinden bilirkişi incelemesi yapılması, temyin incelenen dosyamızın geldiği aşama ve dosyadaki tüm deliller nazara alındığında sonuca etkili olmadığı görülmektedir.
Sonuç olarak; mevcut delillere göre, katılanların mürisi aleyhine sahteleştirilen senetle … meslek mensubu olan sanık avukatın icra dairesini vasıta kılmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği sübuta ermiştir. Olayın başlangıcı, takip alacaklısı ve temlik alacaklısı ile sanık arasındaki önceye dayanan ilişkiler, takip alacaklısı olarak görülen kişilerin meşru ve yetkili hamil olduklarını ispatlayamamış olmaları ve takibi yapan avukat sanığın katılanların murisi ile öncesinde başlayan vekalet ilişkisi ile sonrasında icra takibine devam eden vekil olması ile bilirkişi raporu ve katılanların iddiaları nazara alındığında dosyanın eksik soruşturma nedeni bozulmasına dair çoğunluk kararına açıkladığım nedenlerle katılmamaktayım. 08.12.2022