YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/30187
KARAR NO : 2023/4659
KARAR TARİHİ : 31.05.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/150 E., 2015/382 K.
SUÇLAR :Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, sanığın yokluğunda verilen kararın sanığın son bildirdiği aynı zamanda MERNİS adresi olan adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7201 sayılı Kanun) 21 … maddesinin birinci fıkrasına göre tebliği gerekirken, doğrudan aynı Kanun’un 21 … maddesinin ikinci fıkrası gereğince yapılan tebligat usulsüz olduğundan 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin öğrenme üzerine süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.12.2015 Tarihli ve 2014/150 Esas, 2015/382 Karar Sayılı Kararı ile Sanık Hakkında
1.Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158 … maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ve son cümlesi, 62, 52 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 41.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
2.Resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz istemi, savunma hakkının kısıtlandığına, sanığın beraat etmesi gerekir iken eksik inceleme ve araştırma ile delillerin takdirinde hataya düşülerek usul ve yasaya aykırı karar verildiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın, daha önce hamilinden ön kısmı dolu, arka kısmı boş olarak çalınan suça konu 25.000,00 TL bedelli çeki bir şekilde ele geçirerek şikayetçi …’dan temizlik malzemeleri satın aldığı, …’ın da çeki faktoring firmasına verdiği, faktoring firması çalışanının bankaya ibrazında çalıntı olduğunun ortaya çıktığı, bu suretle sanık hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davaları açılmıştır.
2. Sanık, yanında çalıştığı açık kimlik ve adresini bilmediği … ismiyle tanıdığı kişinin çeki kırdırmak amaçlı tanık B.G.’ye götürmesi için verdiğini, götürüp bir miktar para alıp …’ye ilettiğini, çekin sahte olduğunu bilmediğini, … verdiğinde ilk iki cironun olduğunu beyanla suçlamayı kabul etmemiştir.
3. Şikayetçi …, arkadaşı olan tanık B.G. ile birlikte gelen ve çekte ciranta olarak görünen …’ın yanında çalıştığını söyleyen sanığa fatura karşılığı mal sattığını, kendisinin de Faktoring firmasına verdiğinde çalıntı olduğunun ortaya çıktığını beyan etmiş, tanık B.G.’nin, şikayetçi … ile uyumlu beyanda bulunduğu görülmüştür.
4. Hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen …, ciro yazı ve imzasının, cep telefonu numarasının kendisine ait olmadığını, T.C. Kimlik numarasının kendisine ait olduğunu, sanığı, mağduru ve tanık B.G.’yi tanımadığını beyan etmiş, alınan bilirkişi raporuna göre, ciro imzasının kendisine ait olmadığının belirlendiği görülmüştür.
5. Ekspertiz raporuna göre, çekin hakiki olduğu belirlenmiştir.
6. Mahkemece, gözlem yapılarak çekin kambiyo senedi vasfında ve aldatma kabiliyeti olduğu kabul edilerek, sanığın yanında çalıştığını iddia ettiği … isimli şahsın tespitine elverişli kimlik ve adres bilgilerini vermemesi, hangi iş yerinde çalıştığını, çalıştığı iş yeri adresinin ne olduğunu söylememesi, mağdur …’ın ifadesinde aldığı çek karşılığında sanığa gıda malzemesi verdiğini beyan etmesi, sanığın daha önce yargılandığı İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/253 Esas nolu davasında da yine keşidecisi başka bir firma olan sahte bir çeki … Gözer isimli bir şahsa vermesi nedeniyle sanığın savunmalarına itibar edilmeyerek sübut bulan suçtan mahkumiyet hükümleri kurulduğu anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. Gerekçeli kararda suç tarihinin, sanığın suça konu çeki kullandığı 16.02.2011 tarihi olması gerekir iken 21.06.2011 olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
B. Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. Sanığın suça konu çeki 16.02.2011 tarihinde kullandığı anlaşıldığından suç tarihinin “16.02.2011” olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
2. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 … maddesinin dördüncü fıkrası gereği 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü ve suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar bu sürenin gerçekleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
V. KARAR
A. Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.12.2015 tarihli ve 2014/150 Esas, 2015/382 Karar sayılı kararında sanık ve müdafi tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık ve müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.12.2015 tarihli ve 2014/150 Esas, 2015/382 Karar sayılı kararına yönelik sanık ve müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen olağanüstü zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
31.05.2023 tarihinde karar verildi.