YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/29736
KARAR NO : 2023/6263
KARAR TARİHİ : 19.09.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:Ağır Ceza Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 25.12.2015
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.12.2015 tarihli ve 2015/92 Esas, 2015/245 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 53 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına; nitelikli dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (f ve son) bentleri, 62, 52 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 30.820,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; Mustafa Çetinkaya ve Mustafa Altıntaş isimli şahısların, kendisini kandırarak suça konu çeki mal karşılığında aldıklarını söyleyerek çeke imza attırdıklarına, buna rağmen bu şahısların davaya dahil edilmediklerine, eksik yargılama yapıldığına ve yokluğunda hüküm tesis edildiğine, resen gözetilecek sebeplerle kararların bozulmasına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık hakkında yetkilisi olduğu Hayteks Örme İth…. Ltd. Şti. adına, katılandan aldığı ürünler karşılığında suça konu, keşideci imzası sahte, 30.09.2011 düzenleme tarihli, 18.500,00 TL bedelli çeki verdiği iddiasıyla, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kamu davaları açılmıştır.
2. Sanık savunmasında, Hayteks isimli şirketin resmiyette kendi üzerine olduğunu aslında Mustafa Çetinkaya ve Mustafa Altıntaş isimli şahısların şirketi olduğunu, katılan ile ticari bir ilişkisinin olmadığını, şirket adına çek karnesi alarak bu şahıslara verdiğini, ancak hiç bir çeke imza atmadığını, suça konu çekteki imzanın kendi imzasına benzediğini ve atılı suçları işlemediğini beyan etmiştir.
3. Katılan beyanında; Mustafa Çetinkaya ve Mustafa Altıntaş isimli şahısların kendisinden mal almak istediklerini, sipariş verilen ürünleri fatura karşılığında bu kişilere gönderdiğini ve karşılığında aralarında suça konu çekin de bulunduğu 9 adet çek aldığını, suça konu çeki ciro yoluyla devrettiğini, çek son ciranta tarafından bankaya ibraz edildiğinde, keşideci imzasının tutmaması nedeniyle ödeme yapılmadığını öğrendiğini, yaptığı araştırmada Hayteks Örme… Ltd., Şti. yetkilisinin … olduğunu öğrendiğini beyan etmiştir.
4. Grafoloji ve sahtecilik uzmanı bilirkişilerden alınan 27.11.2015 ve 13.02.2015 tarihli raporlarda; suça konu çekin arka yüzündeki birinci ciro imzasının sanığın eli ürünü olduğu, bunun dışında çekin ön ve arka yüzünde bulunan yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
5. Mahkemece yapılan yargılamada, sanığın savunması, katılan beyanı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sanığın atılı suçlardan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi uygulamasında Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
2. 5271 sayılı Kanun’un 217 nci maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendiren mahkemenin yüklenen suçun sübutu ve uygulamasında hukuka aykırılık görülmemiş ve son söz sanığa verilerek kararın yüzüne karşı okunduğu anlaşılmış olmakla, sanığın eksik inceleme yapıldığına, yokluğunda karar verildiğine ilişkin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Katılan şirket yetkilisi tarafından dosyaya sunulan sanığın şirketi ile yapılan alışverişe ilişkin faturalar ve cari hesap tablosuna göre suça konu çekin sanık tarafından 13.07.2011 tarihinde katılana verildiği anlaşılmakla, suç tarihinin 13.07.2011 olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre; aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin öngörüldüğü, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar bu sürenin gerçekleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
IV. KARAR
1. Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle, Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.12.2015 tarihli ve 2015/92 Esas, 2015/245 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
2. Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle, Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.12.2015 tarihli ve 2015/92 Esas, 2015/245 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.09.2023 tarihinde karar verildi.