Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/28745 E. 2023/2130 K. 28.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/28745
KARAR NO : 2023/2130
KARAR TARİHİ : 28.03.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/187 E., 2015/289 K.
SUÇLAR : Bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.12.2015 tarihli ve 2015/187 Esas, 2015/289 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
1. Bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ve son cümlesi, 52, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 3 yıl hapis ve 5.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrüre,
2. Resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrüre,
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, suça konu çeki Osman Antepli’den aldığına, sahte olduğunu bilmediğine, kendisinin de mağdur olduğuna, çeki kullandığı kişiye çek bedelini ödediğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın, suça konu 2.500,00 TL tutarındaki sahte çeki … Harfiyat … Ltd. Şti. emrine düzenleyip bu şirkete ait görünen kaşeyi basarak cirolayıp tedavüle çıkarmak suretiyle resmi belgede sahtecilik ve bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia ve kabul edildiği anlaşılmıştır.
2. Sanık özetle, suça konu çeki … Harfiyat … Ltd. Şti. yetkilisi Osman Antepli’den aldığını, çeki aldığında sadece keşideci imzasının bulunduğunu, ön yüzdeki diğer yazı ve rakamları kendisinin doldurduğunu, borcuna karşılık da Halit Aydın’a verdiğini savunmuştur.
3. Bilirkişi raporunda, suça konu çekteki keşideci imzası ile … Harfiyat … Ltd. Şti. kaşesi üzerindeki imzanın sanığın eli ürünü olabileceği, ön yüzdeki yazı ve rakamların sanığın eli ürünü olduğu, aldatıcılık niteliğinin bulunduğu belirtilmiştir.
4. Suça konu çekin Adli emanete alındığı; Mahkemece gözlem yapıldığı tespit edilmiştir.
5. Çek üzerindeki … Harfiyat … Ltd. Şti. nin kaşesinde bulunan adresin yanlış olduğuna dair 27.06.2011 tarihli kolluk tutanağı, kaşede bulunan vergi kimlik numarasının doğru olmadığına ilişkin Büyükçekmece Vergi Dairesi’nin 07.02.2014 tarihli yazısı, şirketin sicil kaydının bulunmadığına yönelik İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 30.09.2015 tarihli yazısı, bilirkişi raporu ve sair deliller dosya arasındadır.

IV. GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
1. Sanığın suça konu çeki aldığını savunduğu şirketin gerçek bir şirket olmadığının anlaşılması, çekte ikinci ciranta konumunda olan sanığın, çekin ön yüzündeki yazı ve rakamları doldurmasının ticari hayatın akışına uygun düşmesi, keşideci imzasının sanığın eli ürünü olabileceği yönündeki bilirkişi raporu, sanık tarafından Osman Antepli’nin açık kimlik ve adres bilgileri ile aralarındaki ilişkiye ait fatura ve benzeri belgelerin sunulmaması karşısında, dosya kapsamında toplanan diğer delillere göre sanığın yüklenen resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
B. Sanık Hakkında Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
Sanığın, suça konu çeki borcuna karşılık Halit Aydın’a verdiğini savunması, temyiz dilekçesinde de, çeki kullandığı kişiye çek bedelini ödediğini belirtmesi ve aşamalarda Halit Aydın’ın beyanlarının alınmadığının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; önceden doğan borç için sonradan yapılan hileli hareketlerin dolandırıcılık suçuna vücut vermeyeceği dikkate alınarak, Halit Aydın’ın beyanlarına başvurulup suça konu çekin önceden doğan borç karşılığı alınıp alınmadığının ve zararının giderilip giderilmediğinin sorulmasından sonra suçun unsurları ve etkin pişmanlık yönünden sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile mahkûmiyetine hükmedilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Sanık Hakkında Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenlerle İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.12.2015 tarihli ve 2015/187 Esas, 2015/289 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Sanık Hakkında Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.12.2015 tarihli ve 2015/187 Esas, 2015/289 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

28.03.2023 tarihinde karar verildi.