Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/28692 E. 2023/7939 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/28692
KARAR NO : 2023/7939
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/294 E., 2015/346 K.
SUÇLAR : … meslek sahibi kişilerin dolandırıcılığı, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret, bozma

A.Sanık …’ın yokluğunda verilen hükmün, savunmasında bildirdiği son adresine çıkarılan tebligatın adresten taşındığından bahisle iade edilmesi üzerine ve MERNİS adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7201 sayılı Kanun) 21 göre yeniden tebliğ edilmesi gerekirken doğrudan aynı Kanun’un 21 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılan tebligatın usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında öğrenme üzerine yaptığı temyiz talebi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
B.Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.11.2015 tarihli ve 2014/294 Esas, 2015/346 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında;
1. Nitelikli dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi, 52 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 3’er yıl hapis ve 90.000,00’er TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
2. Resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2’şer yıl 6’şar ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık …’ın temyiz isteği;… tarafından oyuna getirildiği gerekçesiyle verilen kararın bozulması talebine ilişkindir.
2. Sanık …’ın temyiz isteği;savunması alınmaksızın alakası olmayan bir suçtan hakkında hüküm kurulması sebebiyle hükmün bozulması talebine ilişkindir.
3. Sanık …’ın temyiz isteği;gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmediği ve hükmün bozulması talebne ilişkindir.
4. Sanık …’ın temyiz isteği;hakkında somut hiçbir delil olmamasına rağmen verilen mahkumiyet hükümlerinin bozulması talebine ilişkindir.
5. Sanık … müdafiinin temyiz isteği;hükmü temyiz ettiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanık …’ye ait araç ile diğer sanıklar …, … ve …’ın fikir ve eylem birliği içinde temyiz dışı sanık … adına düzenlenmiş üzerinde sanık …’ın fotoğrafının bulunduğu sürücü belgesi ile sözleşme imzalayarak Bodrum’a götürmek üzere teslim aldıkları eşyayı belirtilen yere teslim etmeyerek nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddiasıyla haklarında kamu davası açılmıştır.
2. Sanık … savunmasında; …’ın ve …’ın kendisine … adına düzenlenmiş sürücü belgesi vererek yük taşıyacağını söyledikleri aracının arıza yapması üzerine yanlarında …’ı da getirerek yanına …’ı da dahil ettiklerini aracı dönüşümlü kullanarak …’ya gidip yük teslim aldıklarını, ……ve … ile buluşup Gebze’ye gittiklerini, oradan da yük aldıktan sonra …’ın kendisini hastanenin önünde bırakıp bekle dediğini, bir daha da gelmediklerini beyan etmiştir.
3. Sanık … savunmasında; önce diğer sanıklardan hiçbirini tanımadığını, daha sonra ise … ile husumetli olduğunu, suç ortağı olduklarını, çok sayıda bu şekilde eylemi olduğunu ancak bu suçu işlemediğini beyan etmiştir.
4. Sanık … savunmasında;…’ın kendisini dolandırdığını, hırsızlık malı sattığını, diğer sanıkları tanımadığını, …ın çetesi olduğunu, ihbar ederek yakalattığını, teşhis tutanağını kabul etmediğini, …’ın …’ın eniştesi olduğunu, …’ı tanımadığını beyan etmiştir.
5. Sanık … savunmasında;İbrahim ve …ı tanıdığını, bu olayla ilgisi olmadığını, teşhis tutanağını kabul etmediğini beyan etmiştir.
6. Sanık …;aracını … isimli kişiye kiraladığını, olayla ilgisi olmadığını beyan etmiştir.
7. Mahkemece sanıkların eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ederek, katılandan sahte sürücü belgesi kullanarak mal alıp teslim edilmesi gereken yere teslim etmeyerek atılı suçları işlediklerinin, sanıkların savunmaları, katılan beyanları, tanık ifadeleri, teşhis tutanakları ve tüm dosya kapsamı ile sabit olduğunun anlaşıldığı şeklindeki gerekçe ile haklarında temyize konu mahkûmiyet hükümleri kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
A. Sanıklar … ve … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nden temin olunan güncel nüfus kayıt örneğine göre hüküm tarihinden sonra sanık …’nin 27.09.2020; …’ın ise 03.03.2020 tarihinde vefat ettiklerinin anlaşılması karşısında, bu durumun Mahkemece araştırılarak 5237 sayılı Kanun’un 64 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davalarının düşürülüp düşürülmeyeceğinin karar yerinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.

B. Sanıklar …, … ve … Hakkında Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden;
Sanıkların kamu kurumu olan Emniyet Müdürlüğü’nün maddi varlıklarından olan sahte sürücü belgesi kullanmak suretiyle katılanla mal teslimi konusunda anlaştıkları ancak malı gereken yere teslim etmeyerek menfaat temin etmeleri şeklinde gerçekleştirdiği eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında hataya düşünülerek aynı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde düzenlenen … meslek sahibi kişilerin dolandırıcılığı suçundan hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
C. Sanıklar …, … ve … Hakkında Resmi Belgede Sahtecilik suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Suça konu sürücü belgesinin fotokopisinin dosya içerisinde bulunduğu ancak aslının ele geçmediğinin dosya kapsamından anlaşılması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 tarih ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, onaysız fotokopi niteliğinde olup suret belge özelliği taşımayan belgelerin hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı ve aldatıcılık niteliği bulunmayacağından resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı ancak Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/4057 esas sayılı iddianamesinde; sanık …’ın … adına düzenlenmiş sahte sürücü belgesi kullanarak mağdur … ile dosyada yer alan 28.03.2013 tarihli taşıma sözleşmesinin imzaladığının anlatıldığı bu suretle sanıkların eylemlerinin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.11.2015 tarihli ve 2014/294 Esas, 2015/346 Karar sayılı kararına yönelik sanık …, sanık … müdafii, sanık …, sanık … ve sanık …’ın temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

02.11.2023 tarihinde karar verildi.