Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/28534 E. 2023/4238 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/28534
KARAR NO : 2023/4238
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.11.2015 tarihli ve 2014/292 Esas, 2015/230 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
1. Resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
2. Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 158 … maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi, aynı maddenin son fıkrası, 62 nci, 52 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 27.820,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; eksik araştırma ile karar verildiğine, çekin verildiği Selekler Mermer tarafından sipariş edilen mermerin teslim edilmediğine, kararın bozularak yeniden yargılanmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın, tamamen sahte olarak oluşturulmuş suça konu çeki mermer alışverişinde kullanmak suretiyle menfaat temin ettiği, bu şekilde üzerine atılı suçları işlediği iddia ve kabul edilmiştir.
2. Sanığın savunmaları, suça konu çekin ne şekilde eline geçtiği konusunda aşamalarda çelişkili olup çeki aldığını söylediği … …’in açık kimlik ve adres bilgilerini bilmediğini beyan etmiş, dosya kapsamı itibarıyla da suça konu çekin ne şekilde eline geçtiği konusunda herhangi bir belge sunamadığı anlaşılmıştır.
3. Mahkeme tarafından çekin unsurlarının tam olduğu, grafoloji ve sahtecilik uzmanı bilirkişi tarafından da aldatıcılık niteliğini haiz olduğu tespitlerinin yapıldığı görülmüştür.
4. Yapılan yargılama neticesinde kendisinden önceki ticari ilişkiyi ve çeki elinde bulundurma sebebini açıklayamadığından sanığın oluşa ve dosya içeriğine aykırı savunmalarına itibar edilmeyerek resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından cezalandırılmasına ilişkin incelemeye konu mahkûmiyet hükümleri kurulmuştur.
5. Suça konu çekin dosyada delil olarak saklanmasına karar verildiği görülmüştür.

IV. GEREKÇE
1. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile Dairemizce de benimsenen, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.01.2018 tarihli ve 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23.01.2018 tarihli ve 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde uygulanacak olan 5275 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6545 sayılı Kanun’un 81 … maddesiyle yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık hakkında kurulan hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.11.2015 tarihli ve 2014/292 Esas, 2015/230 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.05.2023 tarihinde karar verildi.