Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/28513 E. 2023/7923 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/28513
KARAR NO : 2023/7923
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/282 E., 2015/356 K.
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii, şikâyetçiler … ve … vekili
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Şikâyetçiler … ve … vekilinin temyiz istemi yönünden; sahtecilik suçlarında suçtan zarar görenin, suçun maddi unsurunun hedef aldığı kişi olup suça konu belgenin şikâyetçilere karşı kullanılmaması nedeniyle yüklenen suçtan doğrudan zarar görmeyen şikâyetçilerin katılan sıfatının bulunmadığı, usulsüz olarak verilen katılma kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği hükmü temyize hak ve yetkisi vermeyeceği belirlenmiştir.

Sanık müdafiinin temyiz istemi yönünden, sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz eden sanık müdafiinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.11.2015 tarihli ve 2015/282 Esas, 2015/356 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; eksik inceleme ile karar verildiğini, savunma hakkının kısıtlandığına, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Şikâyetçiler … ve …’in yetkilisi olduğu …Otomotiv Petrol Ür. … … Ltd. Şti.’ye ait olan çek yapraklarının çalınmasına müteakip TEB……Şubesi’ne ait … seri numaralı, 10.09.2012 keşide tarihli ve 68.000,00 TL bedelli çekin sanık … tarafından sahte olarak keşide edilerek bir araç alım satımı karşılığında şikâyetçi …’na verildiği iddiasıyla resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.
2. Sanık … savunmasında, suçlamayı kabul etmediğini, …’de otel işlettiğini, konaklamak isteyen bir grubun rezervasyon yaptırdığını ve bunun karşılığında suça konu çeki Karaburun ilçesinde …Otomotiv Petrol Ürünleri yetkilisi olarak tanıdığı…simli şahıstan aldığını, çekin sahte olduğunu bilmediğini, rezervasyon yaptırmalarına rağmen çeki verenlerin konaklamak için gelmediğini, ifade etmiştir.
3. Şikâyetçiler … ve … beyanlarında, yetkilisi oldukları şirkete ait çeklerin boş olarak çalındığını belirterek sanığın cezalandırılmasını talep ettikleri anlaşılmıştır.
4. Sanığın savunmasında belirttiği Karaburun ilçesinde faaliyet gösteren …Otomotiv isimli bir firmanın bulunmadığına,…simli şahsın tanınmadığına dair düzenlenen kolluk araştırma tutanaklarının dosyada mevcut olduğu görülmüştür.

5. Suça konu çekin arka yüzünde mevcut ikinci ve üçüncü ciranta imzalarının sanığın eli mahsulü olduğuna, bunun dışındaki el yazıları ve imzalar yönünden sanığa atfedilecek herhangi bir kaligrafik ve grafolojik bulguya rastlanmadığına, yine keşideci imzasının ve yazıların şikâyetçilerin eli ürünü olmadığına dair düzenlenen uzmanlık raporunun dosyada mevcut olduğu anlaşılmıştır.
6. Sanığın çeki aldığını iddia ettiği kişiye ait olduğunu belirttiği adres ve telefon numarasının kimlere ait olduğu tespit edilerek ifadelerine başvurulduğu, buna ilişkin bilgi ve belgelerin dosyada mevcut olduğu görülmüştür.
7. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, sanığın suça konu sahte çeki düzenleyip kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği kabul edilerek temize konu mahkûmiyet kararının verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Şikâyetçiler … Ve … Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Sahtecilik suçlarında suçtan zarar gören, suçun maddi unsurunun hedef aldığı kişi olup suça konu çekin şikâyetçilere karşı kullanılmaması nedeniyle yüklenen suçtan doğrudan zarar görmeyen şikâyetçilerin katılan sıfatının bulunmadığı, usulsüz olarak verilen katılma kararının 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği hükümleri temyize hak ve yetkisi vermeyeceği, hükümlerin, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, şikâyetçiler vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
1. Sanık hakkında kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanunî sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, Anayasa Mahkemesinin, 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi ve hükümden sonra, 15.04.2020 tarihinde, yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının birinci cümlesine; “… ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “… denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen …” ibarelerinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
A. Şikâyetçiler … Ve … Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçe bölümü (A) bendinde açıklanan nedenle…10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.11.2015 tarihli ve 2015/282 Esas, 2015/356 Karar sayılı kararırına yönelik şikâyetçiler vekilinin temyiz isteklerinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’yeaykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçe bölümü (B) bendinde açıklanan nedenlerle…10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.11.2015 tarihli ve 2015/282 Esas, 2015/356 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

02.11.2023 tarihinde karar verildi.