Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/28125 E. 2023/8048 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/28125
KARAR NO : 2023/8048
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 19.11.2015
SAYISI :2014/470 Esas, 2015/467 Karar
SUÇLAR : Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
… 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.11.2015 tarihli ve 2014/470 Esas, 2015/467 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
1. Resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 43, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
2. Nitelikli dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 158 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi, 62, 52 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 100.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğine dair delil bulunmadığına, dolandırıcılık kastı ile hareket etmediğine ve re’sen gözetilecek nedenlerle kararların bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın, hakkında beraat kararı verilen temyiz dışı sanık …’ın, katılan Vakıflar Bankası… Şubesinden kullandığı genel kredi sözleşmesine dayanarak kredi kullanabilmek amacıyla, katılan …’i borçlu, …’ı alacaklı olarak gösterdiği suça konu, 02.09.2013 düzenleme tarihli 35.000,00 TL bedelli iki adet sahte bonoyu düzenleyip … vasıtasıyla katılan bankaya teminat olarak vermek suretiyle menfaat temin ettiği, bu şekilde üzerine atılı bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddiasıyla kamu davaları açılmıştır.
2. Sanık atılı suçları işlemediğine yönelik savunmada bulunmuştur.
3…. Kriminal Polis Laboratuvarının 07.05.2014 ve 14.10.2014 tarihli uzmanlık raporlarında, suça konu bonolar üzerindeki düzenlemeye ilişkin yazıların sanığın eli ürünü olduğu, borçlu imzalarının sanık ve katılanın eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
4.Katılan Bankadan gelen cevap yazılarında; suça konu iki adet bononun 04.09.2013 tarihinde bankaya ibraz edildiği ve kredilerin teminatı olarak alındığı, kullanılan kredinin ödenmediği belirtilmiştir.
5. Mahkemece yapılan yargılamada, sanık savunmaları, katılan beyanı, uzmanlık raporları, genel kredi sözleşmesi aslı ve ekleri ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın bankadan kredinin tahsisini sağlamak amacıyla yasal unsurları mevcut olan suça konu senetleri sahte olarak düzenleyip katılan bankaya vererek bankadan kredi kullandığı sabit kabul edilerek temyize konu hükümler kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
A. Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden
1. Sanığın, temyiz dışı sanık …’ın katılan Vakıflar Bankası… Şubesinden kullandığı genel kredi sözleşmesine dayanarak kredi kullanabilmek amacıyla, katılan …’i borçlu …’ı alacaklı olarak gösterdiği suça konu, 02.09.2013 düzenleme tarihli 35.000,00 TL bedelli iki adet bonoyu sahte olarak düzenleyip … vasıtasıyla katılan bankaya teminat olarak verdiği iddia olunan olayda, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; önceden doğan borç için sonradan yapılan hileli hareketlerin dolandırıcılık suçuna vücut vermeyeceği nazara alınarak, katılan Bankanın 21.04.2014 tarihli yazısı ile teminat amaçlı olarak verildiği anlaşılan suça konu bonoların, kredilerin kullanımı sırasında mı yoksa kredi kullandırıldıktan sonra mı verildiği, banka kayıtlarına hangi tarihte geçtiği, borcu karşılamaya yeterli başkaca bir teminat alınıp alınmadığı, suça konu bonolar olmadan da temyiz dışı sanık …’a bu miktar kredi kullandırılıp kullandırılmayacağı ve kredinin …’ın hesabına ne zaman aktarıldığı hususlarının katılan banka nezdinde araştırılması, var ise teslim makbuzu vb. belgeler ile ilgili kayıt asıllarının ya da onaylı suretlerinin getirtilip dosyaya eklenmesi, kredi borcuna ilişkin ödeme bulunup bulunmadığı ve miktarı da net olarak belirlenip, kısmi ödeme varsa katılan bankanın muvafakatının olup olmadığının sorulmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile mahkûmiyetine hükmedilmesi,
2. Sanığın eyleminin, 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde düzenlenen, banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde düzenlenen, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
3. 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun’un 52 nci maddesi uyarınca 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, infazda tereddüt oluşturacak şekilde, gün adli para cezası belirtilmeden ve elde edilen menfaat tutarının 40.000,00 TL olduğu dikkate alınmadan fazla adli para cezası tayini,
hukuka aykırı bulunmuştur.
B. Resmi Belgede Sahtecilik Suçu Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi uyarınca, “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olduğu anlaşılmakla, suça konu iki adet bononun aynı tarihte bankaya ibraz edildiği, bonoların farklı tarihlerde düzenlendiğine dair bir delil bulunmadığı gözetildiğinde, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı, belge sayısının 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınacağı gözetilmeden, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümü (A) ve (B) bentlerinde açıklanan nedenlerle, … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.11.2015 tarihli ve 2014/470 Esas, 2015/467 Karar sayılı kararlarına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

07.11.2023 tarihinde karar verildi.

#######