YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/27899
KARAR NO : 2023/4169
KARAR TARİHİ : 17.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Anadolu 4.Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.02.2015 tarihli ve 2012/705 Esas, 2015/75 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında dolandırıcılık suçundan, 5271 Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
2.İstanbul Anadolu 4.Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.02.2015 tarihli ve 2012/705 Esas, 2015/75 Karar sayılı kararının katılanlar tarafından temyizleri üzerine Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin 02.07.2019 tarihli ve 2019/4671 Esas, 2019/7473 Karar sayılı kararı ile “… sanıkların en başından itibaren dolandırıcılık kastı ile hareket ederek, hileli eylemlerle, katılanları kandırmak suretiyle haksız menfaat elde ettikleri tüm dosya kapsamından anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında 6763 sayılı Kanun ile uzlaşma kapsamına alınan dolandırıcılık suçundan mahkumiyetleri yerine, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile beraat hükmü verilmesi…” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
3.Bozma üzerine, İstanbul Anadolu 4.Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.09.2020 tarihli ve 2019/652 Esas, 2020/472 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 157 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 6.000,00.TL adli para cezası ve doğrudan 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği;suç kastının bulunmadığına, ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık …’in, suç tarihi itibarıyla “… Nakliyat Otomotiv” unvanlı iş yerinde otomobil alım-satım işi yaptığı, diğer temyiz dışı sanık …’in ise yanında yardımcı eleman olarak çalıştığı, olay tarihinde katılan …’un sahibi bulunduğu 34 AR 4512 plaka sayılı otomobilin satımı hususunda sanık … ile 12.950,00 TL’ye anlaştığı, sanık …’in katılana kapora olarak 200,00 TL verdiği ve ertesi gün para teslim etmek için katılanı Pendik’teki iş yerine çağırdığı, katılana satış bedeline mahsuben 4.700 TL daha para verdiği, geri kalan borç için ise olaya hukuki bir görüntü vermek kastıyla bir bono düzenleyerek katılana verdiği, katılanı borcunu zamanında ödeyeceği konusunda kandırıp aracın kayden satışının diğer sanık …’in üzerine alınmasını sağladığı, katılana olan bakiye borcunu ise ödemediği, katılanın aracı hukuki yollara başvurarak geri alma ihtimaline karşı da alelacele bir başka şahsa satıp devrederek haksız çıkar sağladıkları; yine aynı yöntemle sanık …’in katılan …’ın sahibi bulunduğu … plakalı otonun satışını diğer sanık …’in üzerine alınmasını sağladığı, katılana olan borcunu ise ödemediği, katılanın aracı hukuki yollara başvurarak geri alma ihtimaline karşı da alelacele bir başka şahsa satıp devrederek haksız çıkar sağladığı iddia edilmiştir.
2. Sanık … savunmasında; üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, suç kastının bulunmadığına ve olayı hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu şeklinde savunmada bulunduğu tespit edilmiştir.
3. Temyiz dışı sanık … savunmasında, sanık …’in yanında çalıştığını, onun yanında araba temizlediğini, araç alım-satımı ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, alım-satım işlerini patronu olan …’ün yaptığı şeklinde savunmada bulunduğu tespit edilmiştir.
4. Katılanlar … ile … aşamalarda alınan istikrarlı beyanlarında, suç tarihinde sanık …’e arabalarını sattıklarını, bir kısmını peşin ödedikleri, geriye kalan kısım için senet verdiğini, ancak paraya istemeye gittiklerinde kendilerini tehdit ettikleri şeklinde beyanda bulundukları tespit edilmiştir.
5. 07.07.2020 tarihli uzlaştırma raporunda uzlaşmanın sağlanamadığı belirtilmiştir.
6.Mahkemece, sanık savunmaları, katılan beyanları, alınan uzlaştırma raporu, araç tescil kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, sanık hakkında dolandırıcılık suçundan temyiz incelemesine konu mahkûmiyet hükmü kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
1. Sanıklar … ile … hakkında katılanlar … ile …’a yönelik eylemleri nedeniyle dolandırıcılık suçundan kamu davası ikame edildiği, sanıkların katılanlara yönelik eylemlerinin aynı anda ve tek bir fiil ile gerçekleştirilmemesi nedeniyle, her bir sanık yönünden mağdur sayısınca ayrı ayrı dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması gerekirken, tek bir dolandırıcılık suçundan hüküm kurulmak suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2. Sanık savunması, katılanlar beyanı, uzlaştırma raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın mahkûmiyetine karar veren İstanbul Anadolu 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.09.2020 tarihli ve 2019/652 Esas, 2020/492 Karar sayılı kararında eleştiri dışında herhangi bir hukuka aykırılık bulunamamıştır.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 4.Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.09.2020 tarihli ve 2019/652 Esas, 2020/472 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden eleştiri dışında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
17.05.2023 tarihinde karar verildi.