Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/25560 E. 2023/5599 K. 04.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/25560
KARAR NO : 2023/5599
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/64 E., 2015/341 K.
SUÇLAR : Bilişim sistemlerinin banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık …, sanık … ve müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmi onama, kısmi bozma

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Burdur Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.11.2015 tarihli ve 2015/64 Esas, 2015/341 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında;
a. Resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına; sanık … yönünden ayrıca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,
b. Bilişim sistemlerinin banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi, aynı maddenin son cümlesi, 62 nci, 52 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 20.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına; sanık … yönünden ayrıca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, karar verilmiştir.
2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özet olarak; sanık … hakkında verilen hükümlerin bozulması, sanık … hakkında verilen hükümlerin onanması görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık …’ın temyiz isteği; çekin kendisiyle hiçbir alakasının olmadığına, kriminal raporun gerçeği yansıtmadığına, kararın temyizen incelenerek bozulması talebine,
2. Sanık … ve müdafiinin temyiz istekleri; çekteki yazıların sanığa ait olmasının çekin sahteliğini bildiğini göstermeyeceğine, önemli olanın keşideci imzası olduğuna ve bunun da sanığa ait olmadığına, çek keşidecisinin çeki kendisinin imzaladığına, diğer kısımları sanığın doldurduğuna, çek keşidecisinin kendisini eylemin dışında tutmak için haberinin olmadığını beyan ettiğine, eksik inceleme ile karar verildiğine, sanığın mahkûmiyetine yeterli delil olmadığına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanıkların, katılan ile aralarındaki alışverişe istinaden suça konu sahte çeki vermek suretiyle menfaat temin ettikleri iddia ve kabul edilmiştir.
2. Sanık … savunmasında; dava konusu olay ile hiçbir ilgisi olmadığını, müştekilerin de kendisini tanımadıklarını beyan ettiklerini, sadece sanık …’ı bir kere Antalya’da gördüğünü, herhangi bir senet düzenlemediğini ve ciro etmediğini, senet üzerindeki telefon numarasının eşine ait olduğunu ancak kendisinin kullandığını, senedin üzerine kimin tarafından yazıldığını bilmediğini beyan etmiştir.
3. Sanık …’ın savunması; sanık …’yi tanımadığına, sadece müştekilerden …’den borç karşılığında malzeme aldığına, borcunu ödeyemeyince karşılık olarak 2 adet senet verdiğine, suça konu çekle bir ilgisinin olmadığına ve atılı suçlamaları kabul etmediğine yöneliktir.
4. Kriminal rapor ile suça konu çekin ön yüzünde bulunan tanzim yazıları ile arka yüzünde bulunan Mehmet Çakır 0533 (…) (..) (..) yazılarının sanık …’nin eli ürünü olduğu; arka yüzünde bulunan … cirosuna ait yazıların sanık …’ın eli ürünü olduğu, … adına atılan ciro imzasının ise sanık …’ın eli ürünü olmasının kuvvetle muhtemel olduğu tespitleri yapılmıştır.
5. Suça konu çekin dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden Yapılan İncelemede
1. Hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde uygulanacak olan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6545 sayılı Kanun’un 81 inci maddesiyle yapılan değişiklik ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin 08.05.2016 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ve müdafisinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
B. Sanık … Hakkında Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden Yapılan İncelemede
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14.12.1992 tarihli ve 1/5 ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.03.1998 tarihli ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen bütün unsurları taşıması gerekir. Aksi takdirde yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtecilik yapılması halinde fiil, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacaktır. Türk Ticaret Kanunu uyarınca çek metninde bulunması gerekli zorunlu unsurlardan olan keşide yerinin bulunmaması halinde belgenin özel belge niteliğinde olacağı, dosya içerisinde bulunan suça konu çek aslı üzerinde heyetimizce yapılan gözlemde keşide yerinin belirtilmediği, bu nedenle çek vasfında bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 207 nci maddesi uyarınca özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden resmi belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması nedeniyle sanık hakkında kurulan hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.
C. Sanık … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden Yapılan İncelemede
Sanığın, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nden temin olunan güncel nüfus kayıt örneğine göre hüküm tarihinden sonra 17.06.2019 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, bu durumun Mahkemece araştırılarak 5237 sayılı Kanun’un 64 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca sanık hakkında açılan kamu davalarının düşürülüp düşürülmeyeceğinin karar yerinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.

V. KARAR
A. Sanık … Hakkında Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle Burdur Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.11.2015 tarihli ve 2015/64 Esas, 2015/341 Karar sayılı kararında sanık ve müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık ve müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanık … Hakkında Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm ve Sanık … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) ve (C) bentlerinde açıklanan nedenlerle Burdur Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.11.2015 tarihli ve 2015/64 Esas, 2015/341 Karar sayılı kararına yönelik sanık … ve müdafii ile sanık …’ın temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,04.07.2023 tarihinde karar verildi.