Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/25515 E. 2023/2892 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/25515
KARAR NO : 2023/2892
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.12.2013 tarihli ve 2011/421 Esas, 2013/455 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158 inci maddesinin ikinci fıkrası, 52 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca teşdiden beş kez 2 yıl 6 ay hapis ve 4000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına; resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 inci ve 53 üncü maddeleri uyarınca beş kez 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.12.2013 tarihli ve 2011/421 Esas, 2013/455 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin 10.09.2015 tarihli ve 2015/12099 Esas, 2015/28520 Karar sayılı kararı ile sanığın eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 157 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen dolandırıcılık suçunun temel şeklini oluşturduğu gözetilmeden nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılması,sahtecilik suçlarına ilişkin olarak da belgelerin varsa asılları dosya içerisine konulmadan sanığın her bir mağdura karşı eylemleri nedeni ile cezalandırılmasına karar verilmesi nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.05.2019 tarihli ve 2015/220 Esas, 2019/330 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında katılanlar …, …, … ve …’e yönelik dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 157 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 inci ve 53 üncü maddeleri uyarınca teşdiden dört kez 2 yıl hapis ve 2000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına; resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca beş kez 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; faks ve e-posta çıktısı olan suça konu belgelerin aldatma niteliğinin bulunmadığına, dolandırıcılık suçunun da unsurlarının oluşmadığına, hukuka aykırı olarak alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edildiğine, ilişkindir.

III. GEREKÇE
1. Katılanlar …, …, … ve …’in beyanları ile sanığa ait hesap ekstresinin incelenmesinden; …’ın en son 04.10.2010, …’in 20.09.2010, …’ın 05.11.2010 ve …’in 15.11.2010 tarihlerinde sanığın hesabına para yatırdıkları, dolandırıcılık suçuna ilişkin suç tarihlerinin haksız menfaatin temin edildiği, sanığın hesabına para yatırılan söz konusu tarihler olduğu; suça konu sahte atama belgelerinin de yine 2010 yılı içerisinde bir kısım katılanlara faks ve elektronik posta vasıtasıyla gönderildiği, bir kısmına da gösterildiği anlaşılmakla, resmi belgede sahtecilik suçu yönünden de suç tarihinin 2010 yılı olduğu belirlenmiştir.
2. Sanığın üzerine atılı “dolandırıcılık” suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü ve 254 üncü maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamında olması nedeniyle mahkemece dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ilk uzlaştırma teklifinin yapıldığı 27.12.2017 tarihinden uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin raporun uzlaştırma bürosuna verildiği 27.03.2018 tarihine kadar 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesinin yirmi birinci fıkrası ve Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 34 üncü maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin durduğu görülmüştür.
3. Sanığın yargılama konusu eylemleri için, 5237 sayılı Kanun’un 157 nci maddesinin birinci fıkrası ve 204 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezaların türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 inci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü ve belirlenen suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar bu sürenin gerçekleşmiş olduğu anlaşılmıştır.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.05.2019 tarihli ve 2015/220 Esas, 2019/330 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.04.2023 tarihinde karar verildi.