Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/25096 E. 2023/1490 K. 14.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/25096
KARAR NO : 2023/1490
KARAR TARİHİ : 14.03.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2018/394 Esas, 2019/308 Karar
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.11.2013 tarihli ve 2012/247 Esas 2013/1126 karar sayılı kararı ile sanık hakkında dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 157 nci maddesi birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesi birinci fıkrası ve 52 nci maddesi uyarınca 6.000,00 TL ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.11.2013 tarihli ve 2012/247 Esas 2013/1126 karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin 24.05.2017 tarihli ve 2015/13730 Esas, 2017/11570 Karar sayılı kararı ile eylemin 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (L) bendinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
3. Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.07.2019 tarihli ve 2018/394 Esas, 2019/308 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 157 nci maddesi birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesi birinci fıkrası ve 52 nci maddesi uyarınca 6.000,00 TL ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; katılanın zararını cezaevinde ödeyemediği için temyiz yoluna başvurmak istediğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın kendisini başkomiser olarak tanıtıp katılanla arkadaşlık kurduktan sonra İstanbul gümrüklerinde tanıdığı olduğunu, düşük fiyatla diz üstü bilgisayar ve televizyon alıp getirebileceğini söyleyerek inandırıp katılandan 1.600,00 TL para aldığı iddia ve kabul olunmuştur.
2. Sanık, katılandan bilgisayar ve telefon almak için 1.600,00 TL aldığını beyan etmiştir.
3. Yargılama aşamasında dinlenen tanık G. B. katılanın beyanlarını doğrulamıştır.
4. Sanığın üzarine atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü ve 254 üncü maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdi edildiği, 07.12.2018 tarihli uzlaştırmacı raporuna göre; sanık ile katılanın edimli olarak 1.600 TL’nin 31.12.2018 tarihine kadar ödenmesi koşulu ile uzlaştıkları ancak katılan ve sanık beyanından edimin gerçekleştirilmediği, uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenmiştir.
5. Mahkemesince sanık hakkında dolandırıcılık suçunun sübut bulduğu kabul edilerek temyiz incelemesine konu mahkumiyet hükmü kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
Sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü ve 254 üncü maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdi edildiği, ancak uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.07.2019 tarihli ve 2018/394 Esas, 2019/308 Karar sayılı kararında hukuka aykırılık bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.07.2019 tarihli 2018/394 Esas, 2019/308 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

14.03.2023 tarihinde karar verildi.