Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/24719 E. 2023/3662 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/24719
KARAR NO : 2023/3662
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Temyizin kapsamına göre Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 20.06.2011 tarihli ve 2011/5538 sayılı iddianamesiyle sanıklar …, … ve … hakkında dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 157 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca Gaziantep Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açılmıştır.
2. Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.11.2011 tarihli ve 2011/334 Esas, 2011/513 Karar sayılı kararıyla sanıkların eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçuna temas edip etmediğinin tespiti bakımından ağır ceza mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir.
3. Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesinin ise 30.01.2012 tarihli ve 2012/47 Esas, 2012/25 Karar sayılı kararıyla suç vasfının, basit dolandırıcılık suçunun düzenlendiği 5237 sayılı Kanun’un 157 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında kaldığı gerekçesiyle karşı görevsizlik verdiği, meydana gelen görev uyuşmazlığı hakkında Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından 30.04.2012 tarihli ve 2012/5427 Esas, 2012/4564 Karar sayılı karar ile Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
4. Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.07.2013 tarihli ve 2012/490 Esas, 2013/479 Karar sayılı kararıyla sanıklar …, … ve … hakkında basit dolandırıcılığa teşebbüs suçundan 5237 sayılı Kanun’un 157 nci maddesinin birinci fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları, 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 7.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
5. Anılan kararın Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin 23.05.2017 tarihli ve 2015/10173 Esas, 2017/11415 Karar sayılı kararıyla sanıkların kendilerini emniyet mensubu olarak tanıtıp dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia ve kabul edilen eylemlerinin hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (l) bendine temas edip etmeyeceğini değerlendirme görevinin ağır ceza mahkemesine ait olduğu ancak Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarına göre merci tayini kararlarının kesin olması nedeniyle tekrar değerlendirme konusu yapılamayacağı, somut olayda da kesin nitelikteki merci kararıyla Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesinin görevli kılındığı hususlarına işaret edilerek uzlaştırma kurumunun uygulanması için bozulduğu anlaşılmıştır.
6. Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.12.2019 tarihli ve 2017/402 Esas, 2019/459 Karar sayılı kararıyla sanıklar hakkında uzlaştırmanın sağlanamaması nedeniyle basit dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 157 nci maddesinin birinci fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları, 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 7.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık … müdafiinin temyizi, müvekkilinin suç mahallinde tesadüfen bulunduğuna, arkadaşı …’e eşlik ettiğine ancak …’in bu tarz eylemler gerçekleştirdiğini bilmediğine, teşebbüs uygulamasında indirim oranının az olduğuna, tahmine dayalı kurulan mahkumiyet hükmünün bozulması gerektiğine ilişkindir.
2. Sanık … müdafiinin süre tutum dilekçesi verdiği ve gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğine rağmen ayrıntılı temyiz dilekçesi vermediği belirlenmiştir.
3.Sanık …’in temyizi hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü görevlilerince polis, hakim, savcı olarak kendilerini tanıtmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işleyen kişilere yönelik yürütülen soruşturma sırasında temyiz dışı sanıklardan …’ın durumundan kuşkulanılarak banka görevlileriyle irtibata geçildiği, …’ın hesabına 48.000,00 TL para yatıran mağdur …’e ulaştıkları, mağdurun şifai beyanında iş yerinde bulunduğu sırada kendisini komiser olarak tanıtan ve terörle mücadele şube müdürlüğünden aradığı belirten meçhul bir kişi tarafından örgüt mensuplarının yakalanması için verecekleri hesaba para göndermesi gerektiği talimatıyla kandırıldığını belirtmesi üzerine en yakın emniyet amirliğine şikayetçi olması için yönlendirildiği anlaşılmıştır.
2. Temyiz dışı sanık … söz konusu paranın sanık …’nın yönlendirmesiyle ve ricasıyla hesabına yatırıldığını, bu parayı çekerek banka önünde bekleyen sanıklar … ve … ile sanık …’ye vereceğini, mağdur …’e sattıkları arabanın bedeli olarak bildiğini savunmuş, bu beyan doğrultusunda diğer sanıklara ulaşıldığında, sanıklardan … ve …’nin tevilli ikrarda bulunarak kontör dolandırıcılığı ve komisyon karşılığı hesap kullandırma eylemlerinden bahsettikleri, …’in kontör dolandırıcılığı işini sanık …’in teklif ettiğini belirtmesine karşın sanık …’in inkara yönelik savunmada bulunarak tesadüfen olay yerinde olduğunu, sanık …’in ise kontör dolandırıcılığı işini … ve …’in teklif ettiğini ancak bunu kabul etmediğini, …’in kendisine ait telefonu birisini aramak için kullandığını ve akabinde telaşla bankaya geldiklerini, arkadaşlarının talimatıyla banka içerisinden sıra numarası aldığını, sonrasında polis memurları tarafından dolandırıcılık suçu nedeniyle yakalandıklarını beyan etmiştir.
3. Tutanak mümzileri F.S., H.İ.A., İ.K. ise olayın suç üstü yakalama tutanağında yazıldığı şekilde cereyan ettiğini beyan etmişlerdir.
4. Mahkemece suç üstü yakalanan sanıkların atfı cürüm niteliğinde oluşa aykırı savunmaları, tanık beyanları, paranın sanıklar tarafından çekilememiş olması birlikte değerlendirilerek dolandırıcılığa teşebbüs suçundan mahkumiyetlerine hükmedilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanıklar … ve … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden Sanık … Müdafiinin ve sanık …’in Temyizinin İncelenmesinde
1. Temyiz dışı sanık … hakkında kurulan ilk hükmün sanığa bizzat tebliğ edilmesine rağmen temyiz edilmeyerek kesinleştiği, … hakkında yeniden kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki değerden yoksun bulunduğu belirlenmiştir.
2. Sanıkların iştirak halinde hileli hareketlerle sağladıkları menfaatin temyiz dışı sanık …’ün hesabına aktarılması nedeniyle suç tamamlandığı halde teşebbüs hükümleri uygulanarak sanıklara eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından sanık … müdafiinin ve sanık …’in yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
B. Sanık … Hakkında Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden Sanık Müdafiinin Temyizinin İncelenmesinde
Sanığın, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nden temin olunan güncel nüfus kayıt örneğine göre hüküm tarihinden sonra 18.04.2023 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, bu durumun Mahkemece araştırılarak 5237 sayılı Kanun’un 64 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülüp düşürülmeyeceğinin karar yerinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.
V. KARAR
A. Sanıklar … ve … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden Sanık … Müdafiinin ve sanık …’in Temyizinin İncelenmesinde
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.12.2019 tarihli ve 2017/402 Esas, 2019/459 Karar sayılı kararında sanık … müdafii ve sanık … tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık … müdafii ve sanık …’in temyiz sebeplerinin reddiyle eleştirilen husus dışında hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanık … Hakkında Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden Sanık Müdafiinin Temyizinin İncelenmesinde
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.12.2019 tarihli ve 2017/402 Esas, 2019/459 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden, başkaca yönleri incelenmeyen hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

08.05.2023 tarihinde karar verildi.