Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/22039 E. 2023/4680 K. 31.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/22039
KARAR NO : 2023/4680
KARAR TARİHİ : 31.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/226 E., 2015/365 K.
SUÇLAR : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.06.2015 tarihli ve 2014/226 Esas, 2015/365 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
1. Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158 … maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ve son cümlesi, 62, 52 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 162.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
2. Resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna dair süre tutum dilekçesi sunmuş, gerekçeli kararın kendisine tebliğinden sonra başkaca dilekçe sunmamıştır.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın, mağdur …’den aldığı araç karşılığı suça konu 25.05.2012 tarihli ve 97.200,00 TL bedelli sahte çeki verdiği iddiasıyla hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açılmıştır.
2. Sanık, mahkemedeki beyanında suça konu çeki, … … isimli adresini bilmediği müşterisinden aldığını, suçsuz olduğunu savunmuş, bu kişi ile ilgili başka bilgi veremediği, aşamalarda çelişkili beyanlarda bulunduğu görülmüştür.
3. Katılan …, yeğeni … vasıtasıyla tanıdığı sanığa sözleşme yapmadan araç satıp karşılığında suça konu çeki aldığını, olaydan dolayı 20 – 21.000,00 TL zararının olduğunu, zararının giderilmediğini beyan etmiştir.
4. Ekspertiz raporuna göre, keşideci imzasının katılan …’na ait olmadığı, ikinci ciranta yazı ve imzasının katılan …’e ait olduğu, diğer yazı ve imzaların katılana ait olduğuna dair yeterli bulgu tespit edilemediği, çekin tümüyle sahte olduğunu gösterir nitelikte kati bulgu tespit edilemediği, banka şubesine ait bilgilerin bulunduğu bölümdeki 0152 İSTANBUL ŞİŞLİ ŞUBESİ/ İSTANBUL TEL: (0212)2305089 FAKS:(212) 2474751 ibarelerinin, müşteki no: bölümünde 00041272 rakamlarının V.K.No: bölümdeki 6470147636 rakamlarının, Hesap no: bölümündeki 000000006295957-2 rakamlarının, çek no:bölümündeki 0706395 ibarelerinin, IBAN bölümündeki TR26 006 2000 1520 0006 2959 57 rakamlarının, keşideci bölümündeki ORKA TEKSTİL SANAYİ VE TURİZM TİCARET A.Ş. içerikli yazıların ve çekin alt kısmında bulunan

rakamların, bu bölümlerde evvelce yazılı bulunan ve okunabilmeleri mümkün olamayan rakam ve yazıların fiziksel yolla silinmelerinden sonra tahrifen yazıldıkları, tahrifatın aldatma kabiliyetinin olduğu tespit edilmiştir.

5. Mahkemece, sanığın somut delille ispatlayamadığı savunmasına itibar edilmeyerek temyize konu mahkumiyet hükümleri kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
A. Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

B. Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. 5237 sayılı Kanun’un 158 … maddesinin birinci fıkrasının (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanunun 52 nci maddesi uyarınca 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetildiğinde, katılanın beyanına göre aracı sanığa 86.000,00 TL karşılığı satmayı kabul ettiğinden, haksız menfaat miktarı 86.000,00 TL olup Mahkemece cezaların alt sınırdan tayin edildiği belirtildiğinden, 5237 sayılı Kanun’un 158 … maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi uyarınca adli para cezasına esas alınacak gün sayısının 8600 gün olarak belirlenip bu miktar üzerinden uygulama yapılması yerine çek bedeli esas alınarak 9720 gün üzerinden uygulama yapılması suretiyle sanık hakkında fazla adli para cezası tayini hukuka aykırı bulunmuş ise de söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleride reddedilmiştir.

V. KARAR
A. Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.06.2015 tarihli ve 2014/226 Esas, 2015/365 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.06.2015 tarihli ve 2014/226 Esas, 2015/365 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasının 2 nci bendinde yer alan “9.720” ibaresinin “8600”, 3 üncü bendinde yer alan “8.100” ibaresinin “7166” ve 4 üncü bendindeki “162.000” ibaresinin “143.320” olarak değiştirilmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

31.05.2023 tarihinde karar verildi.