YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/21885
KARAR NO : 2023/4363
KARAR TARİHİ : 24.05.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Özel belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin hükmolunan cezaların süresine göre koşulları bulunmadığından, 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesinin birinci fıkrası gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 318 … maddesi uyarınca oy birliğiyle reddine karar verilmiştir.
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.05.2015 tarihli ve 2014/78 Esas, 2015/320 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
a. Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun(5237 sayılı Kanun) 158 … maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 35 … maddesi, 62 nci maddesi, 52 … maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 10 ay hapis ve 20,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
b. Özel belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Kanun’un 207 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 27.11.2019 tarihli, 2015/313774 sayılı ve hükümlerin bozulması gerektiği görüşünü içeren Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyizi, suçun sübut bulmadığına, Mahkemenin kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğuna, katılanın beyanlarının çelişkili olduğuna, ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık ile katılanın birlikte inşaat işi yaptıkları ve bu ilişki çerçevesinde aralarında borç alacak ilişkisi doğduğu, bu ilişki haricinde katılanın bir dönem sanık …’in eşi … …’un yanında sigortalı olarak bir yıl kadar çalıştığı ve bu çalışmasından dolayı herhangi bir alacağı olmadığına ilişkin belge düzenleyip imzaladığı, bu belgenin üst kısmının kesilip aradaki boşluğun doldurulması suretiyle 213.250,00 TL bedelli senet haline getirilip, sanık … tarafından katılan aleyhine icra takibi başlatıldığı kabul edilerek sanığın özel belgede sahtecilik ile kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarından cezalandırılmasına dair temyiz incelemesine konu mahkumiyet hükümlerinin kurulduğu anlaşılmıştır.
2. Sanık, suçunu kabul etmemiştir.
3. Katılan, sanıktan şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini belirtmiştir.
4. Suça konu belgeye ilişkin olarak düzenlenen Adli Tıp Kurumu raporu, tanık Ö.A. nın beyanı ve icra dosyası örneği dava dosyasında mevcuttur.
5. Mahkeme heyeti tarafından suça konu belge duruşmada incelenip, özellikleri zapta geçirildiği belirlenmiş, Heyetimizce yapılan gözlemde belgenin aldatıcılık niteliğini haiz olduğu belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Katılanın aşamalardaki anlatımları, Adli Tıp Kurumu raporu, tanık Ö.A. nın beyanı ve Mahkemenin olaya uygun kabul ve gerekçesi uyarınca sanık hakkında mahkûmiyet hükümleri kurulmasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Sanığın, eşi … …’a verilen belgenin üst kısmını kesip, aradaki boşluğun doldurulmak suretiyle oluşturduğu belge ile katılan aleyhine icra takibi başlatması şeklindeki eylemin önceden … borç nedeniyle yapılmış hileli hareket niteliğinde olmadığından, ayrıca Heyetimizce yapılan gözlemde suça konu belgenin aldatıcılık niteliğini haiz olduğu belirlendiğinden tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipleri ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.05.2015 tarihli ve 2014/78 Esas, 2015/320 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.05.2023 tarihinde karar verildi.