Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/21563 E. 2023/4262 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/21563
KARAR NO : 2023/4262
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.06.2015 tarihli ve 2015/40 Esas, 2015/110 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158 … maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ve (son) cümlesi, 35 … maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesi, 51 … maddesi ve 58 … maddesi uyarınca erteli şekilde 7ay 15gün hapis ve 8.080,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 204 … maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 51 … maddesi ve 58 … maddesi uyarınca erteli şekilde 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. O yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebi; sanığın lehine olarak, sanığın dolandırıcılık suçunu işlemediğine, bu suç yönünden beraat etmesi gerektiğine ilişkindir.
2. Sanığın temyiz talebi; süre tutum dilekçesi ile hakkında kurulan hükümleri temyiz etmiş, sonrasında yeni bir dilekçe vermemiştir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Mağdur …’ın inşaat malzemeleri alım satımı ile iştigal ettiğini, sanığın mantolama malzemesi satın alma talebiyle mağdura başvurduğu, ve çekle ödeme yapmak isteyip, kriminal inceleme sonunda sahte olduğu anlaşılan 19.400,00 TL tutarındaki çeki mağdura verdiği, mağdurun malzemeleri göndermeden evvel sanığın verdiği çeki tanık … aracılığıyla bankaya sordurduğunda çekin sahte olduğunun anlaşıldığı iddia ve kabul olunmuştur.
2. Gerçek keşideci … Doğal Can Gıda … A.Ş.’nin yetkilisi olan … çek yaprağındaki bilgilerin kendilerine ait olduğunu ancak çekin sahte olduğunu, zira çek aslının kendi firması tarafından Pasifik Doğal Ürünler…Ltd. Şti. firmasına kesildiğini çek bedeli olan 6.000,00 TL’nin 31.12.2013 tarihinde ödendiğini beyan ettiği, 19.400,00 TL bedelli çekle ilgilerinin olmadığını beyan etmiştir.
3. Denizbank A.Ş. Orion Şubesi personeli tarafından dava konusu çekin sahte olduğuna dair tutulan 27.12.2013 tarihli tutanak dosya arasındadır.
4. Kolluk tarafından düzenlenen 27.12.2013 tarihli olay, yakalama, … ile teslim etme ve muhafaza altına alma tutanağı dosya arasındadır.
5. Davaya konu çek Çorlu Adli Emanetin 2014/99 sırasında kayıt altına alınmıştır.
6. Emniyet Genel Müdürlüğü İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 22.04.2014 tarih, BLG-2014/5083 sayılı uzmanlık raporuna göre; çekin sahte olduğu ve iğfal kabiliyetinin bulunduğu, ayrıca … …, …, … ve …’nin alınan imza yazı örneklerinin çek üzerinde bulunan imza ve yazılarla örtüşmediği tespit edilmiştir.
7. Dosyaya konu çek üzerinde lehdar olarak görünen açık kimlik bilgileri bulunmayan … … isimli şahsın çek üzerinde cirosunun altında yazılı adres olan Alibey Mahallesi Altındağ Sokak Dr. … … Caddesi No:34/1 / Silivri adresinde kolluk tarafından yapılan araştırmada söz konusu adreste böyle bir şahsın oturmadığı tespit edilmiştir.
8. Mahkeme tarafından çek incelenmiş ve gerekçeli karara unsurlarının mevcut olduğu geçirilmiştir.
9. Mahkeme sanığın atılı suçları işlediğinin kabulü ile her iki suçtan mahkûmiyetine hükmetmiştir.

IV. GEREKÇE
1. O yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin sanık lehine olduğu belirlenerek yapılan incelemede; sanığın adli sicil kaydında bulunan ve dosya kapsamında tekerüre esas alınan Çorlu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/765 Esas, 2011/431 Karar sayılı hırsızlık suçundan 2 yıl hapis cezasına mahkumiyet ilamı karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 51 … maddesi birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca “daha önce kastılı bir suçtan dolayı üç … fazla mahkumiyet hükmü verilmiş olunması halinde erteleme hükümlerinin uygulanamayacağına” yönelik düzenlemeye rağmen sanık hakkında her iki suç yönünden erteleme hükümlerinin uygulanmış olması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2. Sanığın sahte çeki mağdura verip mal almak istediği dosya kapsamından anlaşılmakla, Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.06.2015 tarihli ve 2015/40 Esas, 2015/110 Karar sayılı kararında hukuka aykırılık bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suçların vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.06.2015 tarihli ve 2015/40 Esas, 2015/110 Karar sayılı kararında sanık ve Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.05.2023 tarihinde karar verildi.