Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/21165 E. 2023/4386 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/21165
KARAR NO : 2023/4386
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR :Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.06.2015 tarihli ve 2014/203 Esas, 2015/208 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
a) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun 158 … maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 52 nci, 53 üncü ve 58 … maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ve 1.200,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, mükerrirlik ve hak yoksunluklarına,
b) Özel belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 207 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü ve 58 … maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, mükerrirlik ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 09.11.2019 tarihli ve 2015/324357 sayılı, nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden düzeltilerek onama, özel belgede sahtecilik suçundan bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, delillerin takdirinde hataya düşüldüğüne ve suçların sübut bulmadığına, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık …’in, katılan …’ün nüfus bilgilerini içeren ancak üzerinde kendi fotoğrafını taşıyan sahte nüfus cüzdanını kullanarak, mağdur telefon şirketinden katılan adına hat çıkarttığı ve bu hattı kullanmasına rağmen borçlarını ödemediği, bu surette sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.
2. Sanık …, aşamlarda üzerine atılı suçlamaları kabul etmediği anlaşılmıştır.
3. Katılan … aşamalarda, GSM şirketinden borcu olduğuna dair yazı gelince olaydan haberdar olduğunu, bu borca itiraz edip telefon şirketi tarafından borcunun iptal edildiğini, sanığın temyize konu eylemi dışında adına araç kiraladığını, sahte para olayına karıştığını ve hırsızlık yaptığını, bunlarla ilgili olarak sürekli soruşturmaya tabi tutulduğundan sanıktan şikayetçi olduğu şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
4. Suça konu abonelik sözleşmesi ile ilgili olarak;
a.)Soruşturma aşamasında Bursa Kriminal Polis Laboratuarı Müdürlüğünden alınan uzmanlık raporuna göre; suça konu abonelik sözleşmesi üzerinde bulunan katılan adına atılı imzalar ile … ve …’ün mevcut mukayse yazı ve imzaları arasında adı geçen şahıslar elinden çıktığını gösterir nitelikte yeterli kaligrafik ve karakteristik ilgi ve irtibata rastlanılmadığının bildirildiği,
b)Kovuşturma aşamasında Kriminal Uzmanından alınan 15.04.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre; suça konu abonelik sözleşmesinde yazılan isim ve abone adına atılan imzaların sanık eli ürünü olmadığının rapor edildiği tespit edilmiştir.
5. UYAP kayıtlarının tetkikinde, sanığın katılan adını kullanarak sahte çek verme eyleminden dolayı İnegöl Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/64 Esasında “nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik” suçlarından yargılandığı, verilen mahkumiyet hükümlerinin temyizde onanmak suretiyle kesinleştiği tespit edilmiştir.
6. Tanık … …’un aşamalarda yaptırılan fotoğraf teşhiş işlemlerinde, suça konu abonelik sözleşmesini yapan şahsın sanığa benzediğini, ancak kesin olarak … olamadığı şeklinde beyanda bulunduğu tespit edilmiştir.
7. Suça konu hatta ilişkin TİB kayıtlarının getirtildiği, HTS kayıtlarından bu hat ile en çok görüşme yaptığı tespit edilen … ve …’in tanık olarak dinlendikleri, alınan yeminli beyanlarında, sanık … ile iş ilişkilerinin bulunduğunu, 0 532…. 35 numaralı hattan birçok kez görüştüklerini, katılan …’ü tanımadıklarını bildirdikleri şeklinde anlatımda bulundukları tespit edilmiştir.
8. Mahkemesince sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarının sübut bulduğu kabul edilerek temyiz incelemesine konu mahkumiyet hükümleri kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 18.06.2013 tarih 54/307 Esas-Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; sanığın celsede savunması tespit edilirken adli sicil kaydı yüzüne karşı okunduğu ve herhangi bir itirazda bulunmadığı anlaşıldığından ayrıca ek savunma alınmadan tekerrür hükümlerinin uygulanmasında sanığın savunma hakkının kısıtlanmadığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki bu hususa yönelik bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
A. Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1.5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
2. Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.06.2015 tarihli ve 2014/203 Esas, 2015/208 Karar sayılı kararında, sanık savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları ile tüm dosya kapsamına göre, sanığın katılan adına düzenlediği sahte nüfus cüzdanı ile adına hat aldığı ve bu hattı kullanmasına rağmen borçlarını ödemediğinin belirlenmiş olması nedeniyle mahkumiyet hükmünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.Ancak,
4. Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen ve 5237 sayılı Kanun’un 58 … maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi nazara alındığında tekerrüre esas alınan ilamın infaz tarihinden itibaren dosyamıza konu suçun işlendiği tarihe kadar 3 yıllık sürenin dolduğu başkaca sabıkaları bulunmasına rağmen tekerrür hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından uygulanmaması gereken tekerrür hükümlerinin hatalı şekilde uygulanmış olmasının dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Özel Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. Suç tarihinden önce 10.11.2008 tarihli ve 27050 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 6518 sayılı Kanun’un 104 ve 105 … maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun (5809 sayılı Kanun) 63 üncü maddesinin onuncu fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki “İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez” ve beşinci fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükümleri karşısında; sanığın eyleminin özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Kanun’un 56 ncı maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden, “özel belgede sahtecilik” suçundan hüküm kurulması,
2. Sanığın eylemine uyan 5809 sayılı Kanun’a aykırılık suçunda hükümden sonra 05.07.2022 tarihli ve 31887 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren 7417 sayılı Kanun‘un 52 nci maddesiyle 5809 sayılı Kanun‘a eklenen “Dava ve cezaların ertelenmesi” başlıklı geçici 7 nci madde ile “kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir” hükmü gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekliliği,
3. Kabule göre de;
a. 5237 sayılı Kanun’un 58 … maddesinin 2 nci fıkrasının (b) bendi nazara alındığında tekerrüre esas alınan ilamın infaz tarihinden itibaren dosyamıza konu suçun işlendiği tarihe kadar 3 yıllık sürenin dolduğu başkaca sabıkaları bulunmasına rağmen tekerrür hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından uygulanmaması gereken tekerrür hükümlerinin hatalı şekilde uygulanmış olması,
b. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR
A. Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) nolu alt bendinde açıklanan nedenlerle Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.06.2015 tarihli ve 2014/203 Esas, 2015/208 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasından tekerrüre ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

B. Özel Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) nolu alt bendinde açıklanan nedenlerle Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.06.2015 tarihli ve 2014/203 Esas, 2015/208 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesinin birinci fıkrası gereği, aynı Kanun’un 326 ncı maddesinin son cümlesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanığın bozulan hükümden dolayı kazanılmış hakları saklı tutulmak suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.05.2023 tarihinde karar verildi.