YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/20839
KARAR NO : 2023/1421
KARAR TARİHİ : 13.03.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Turgutlu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.06.2015 tarihli ve 2014/210 Esas, 2015/819 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
a)Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 155 inci maddesinin ikinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezası ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
b)İftira suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 267 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca iki kez 6.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Cumhuriyet savcısının temyiz isteği; atılı iftira suçunun unsurlarının bulunmadığına, suç oluşmuş olsa dahi iftira suçundan tek hüküm kurulup 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca artırılması gerektiğine ilişkindir.
B. Sanık müdafiinin temyiz isteği; sanığın savunma hakkının kısıtlandığına, adil yargılanma hakkının elinden alındığına ve re’sen nazara alınacak hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. 09.07.2014 tarihinde 155 Polis İmdat hattına yapılan ihbarla Kipa Alışveriş merkezinin yan tarafında park halinde bulunan bir tırın yakıt tankından hortum ile mazot çekilmesi suretiyle hırsızlık yapıldığının bildirilmesi üzerine polis memurları olay yerine gittiğinde sanık …’in şoförlüğünü yaptığı tırdan mazot çekildiğini gördükleri, sanık …’in “tırın şoförü benim, ben yatıyordum, bu şahıslar benim mazotumu çalıyorlarmış…” şeklinde polis memurlarına beyanda bulunarak katılan … ve …’in hırsızlık yaptığını iddia ettiği, sanığın şoför olarak çalıştığı Bumerang Lojistik isimli nakliye şirketinin sorumlusu olan katılan …’a yönelik hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği, bu suçu gizlemek düşüncesiyle de işlenmediğini bildiği halde müştekiler İbrahim ve …’ye hırsızlık suçu isnat ederek bu kişiler hakkında hırsızlık suçundan soruşturma başlatılmasına neden olduğu iddia edilmiştir.
2. Sanık, Bumerang Lojistik şirketine ait “…” plakalı aracın şoförlüğünü yaptığını, şahsi aracına mazot almak için Derbent ismi ile kayıtlı “0 536 (…)(..)(..)” nolu telefonu aradığını, bir süre sonra mazor istediği şahsın kendisine mazot getirdiğini söylerken diğer şahsın tırın deposuna hortum bıraktığını, daha sonra polislerin geldiğini ve şahısların aracından çıkan damacana bidonlarındaki mazotların kendi aracından çekilmiş gibi algılandığını savunmuştur.
3. Hakkında hırsızlık suçundan ek takipsizlik kararı verilen katılan …; sanığın 15-20 gün kadar önce “0532 (…)(..)(..)” nolu telefondan “0 536 (…)(..)(..) ” numaralı telefonunu arayarak fazla mazotunun olduğunu, uygun fiyatla satacağını söylediğini, bunun üzerine sanıktan 455,00 TL karşılığı 133 litre mazot satın aldığını, 09.07.2014 tarihinde ise sanığın yine arayarak uygun fiyatlı mazot satmayı teklif ettiğini, aynı işyerine birlikte çalıştığı katılan …’yi de alarak sanık ile Kipa AVM yanında buluştuklarını ve tırın yakıt deposundan hortumla çekilen mazotları damacanaya doldurmaya başladıklarını, 11., damacanayı doldururken polislerin geldiğini, sanığın polislere tırda uyuduğunu, kendisi ve …’nin hırsızlık yaptığını iddia ettiğini, polisleri sanığın kendisinin arayıp çağırdığını beyan ederek cep telefonunu sanıklara verdiğini, polislerin cep telefonundan kendisini arayan “0532 (…)(..)(..)” nolu telefonu aradıklarını ve sanığın telefonunun tırın içerisinden çaldığını, sanığın iftira attığını, beyan etmiştir.
4.Hakkında hırsızlık suçundan ek takipsizlik kararı verilen katılan …’da katılan … ile benzer beyanlarda bulunmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Sanığın Katılan … Maksur Sarıgül’e Yönelik Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Sanığa yüklenen ve 5237 sayılı Kanun’un 155 inci maddesinin 2 nci fıkrasında düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, 24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 ve 254 üncü maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.
B. Sanığın Katılanlar … ve …’e Yönelik İftira Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
Sanığın her iki katılana yönelik iftira içeren eylemi tek bir fiille gerçekleştirmesi nedeniyle sanık hakkında aynı neviden fikri içtima hükümleri gereği iftira suçundan bir kez ceza verilip, bu cezanın 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince artırılması gerekirken, her bir katılana yönelik eylemi nedeniyle ayrı ayrı ceza verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Turgutlu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.06.2015 tarihli ve 2014/210 Esas, 2015/819 Karar sayılı kararırına yönelik Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu yönünden başkaca yönleri incelenmeyen hükmün ve iftira suçundan kurulan hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.03.2023 tarihinde karar verildi.